Chilli İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Chilli İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Chilli

Chilli, Türkçede biber anlamına gelmektedir. Acı bir lezzeti vardır ve özellikle baharat olarak kullanılır.

1. I love spicy food, so I always add chilli to my dishes. (Acı yemekleri seviyorum, bu yüzden yemeklerime her zaman biber eklerim.)
2. This chilli sauce is too hot for me to handle. (Bu biber sosu benim için çok acı.)
3. She sprinkled some chilli flakes over her pizza. (Pizzasının üzerine biraz biber serpti.)
4. I can’t eat this soup, it’s too chilli for me. (Bu çorbayı yiyemem, benim için çok biberli.)
5. He ate the whole plate of noodles with extra chilli. (Ekstra biberli olarak servis edilen tüm noodle tabağını yedi.)
6. I always keep a bottle of chilli oil in my kitchen. (Mutfakta her zaman bir şişe biber yağı bulundururum.)
7. The chilli powder gave the stew a nice kick. (Biber tozu güzel bir baharat tadı verdi etli yemeğe.)
8. This chilli con carne is one of my favorite dishes. (Bu biberli et yemeği benim favori yemeklerimden biridir.)
9. I can’t imagine eating nachos without chilli cheese sauce. (Cheddar peynirli biber sosu olmadan nachos yemek hayal edemiyorum.)
10. They served us some chilli-flavoured popcorn at the cinema. (Sinemada bize biberli lezzetli mısır servis ettiler.)
11. She accidentally added too much chilli to the soup. (Kazara çorbanın içine çok fazla biber ekledi.)
12. The smell of chilli filled the whole kitchen. (Biber kokusu tüm mutfağı doldurdu.)
13. He dipped his chicken wings into the chilli sauce. (Tavuk kanatlarını biber sosuna banarak yedi.)
14. The waiter asked if we wanted any extra chilli on our pizza. (Garson, pizzamıza ekstra biber istersek sordu.)
15. The chilli pepper is a common ingredient in Mexican cuisine. (Biber, Meksika mutfağında yaygın bir malzemedir.)
16. My mouth is on fire after eating that chilli paste. (O biberli pastayı yedikten sonra ağzım yanıyor.)
17. I prefer my salsa with a hint of chilli. (Salsamda hafif bir biber aroması tercih ederim.)
18. The chilli con carne is served with rice and beans. (Biberli et yemeği pilav ve fasulye ile servis edilir.)
19. I like to mix chilli and lime for a tangy flavor. (Ekşi bir tat için biber ve limonu karıştırmayı seviyorum.)
20. The chilli flakes added a nice texture to the creamy soup. (Kremalı çorbaya biber pulu güzel bir dokunuş kattı.)

21. The chef added some chilli powder to the marinade to add some heat. (Şef, baharatlı bir tat katmak için marinatın içine biber tozu ekledi.)
22. The chilli-infused chocolate was an interesting combination of flavors. (Biberli çikolata ilginç bir tat kombinasyonuydu.)
23. My grandmother always made her famous chilli sauce from scratch. (Babannem her zaman ünlü biber sosunu baştan yapardı.)
24. He ordered his burrito with extra chilli and guacamole. (Ekstra biber ve guacamole ile burritosunu sipariş etti.)
25. The chilli pepper can be used in both sweet and savory dishes. (Biber tatlı ve tuzlu yemeklerde kullanılabilir.)
26. She avoided eating the chilli flakes as they were too spicy for her. (Çok acı oldukları için biber pulu yemekten kaçındı.)
27. The chilli plant needs plenty of sunlight and water to grow. (Biber bitkisi büyümesi için bol güneş ve suya ihtiyaç duyar.)
28. The dish had a nice balance of chilli and other spices. (Yemekte biber ve diğer baharatların güzel bir dengesi vardı.)
29. He was sweating profusely after eating the chilli chicken. (Biberli tavuğu yedikten sonra aşırı terlemeye başladı.)
30. The chef used a variety of chilli peppers to create a complex flavor profile. (Şef, karmaşık bir lezzet profili oluşturmak için çeşitli biberler kullandı.)