Chess İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Chess İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Chess İle İlgili Cümleler

Chess, Türkçe karşılığı satranç olan stratejik bir masa oyunudur.

1. I love playing chess with my grandfather. (Ben büyükbabamla satranç oynamayı seviyorum.)
2. He is a master of chess. (O, satrançta bir ustadır.)
3. Do you know how to play chess? (Satranç oynamayı biliyor musun?)
4. Playing chess requires a lot of concentration. (Satranç oynamak çok konsantrasyon gerektirir.)
5. I want to learn how to play chess better. (Daha iyi satranç oynamayı öğrenmek istiyorum.)
6. Chess is a popular game all over the world. (Satranç tüm dünyada popüler bir oyundur.)
7. She won the chess championship last year. (Geçen yıl satranç şampiyonluğunu kazandı.)
8. I think chess is a great way to exercise the mind. (Ben satranç oynamanın zihni çalıştırmanın harika bir yolu olduğunu düşünüyorum.)
9. My dad taught me how to play chess when I was a kid. (Babam ben çocukken satranç oynamayı öğretti.)
10. He made a brilliant move in chess and won the game. (O, satrançta parlak bir hamle yaptı ve oyunu kazandı.)
11. I enjoy watching chess tournaments on TV. (TV’de satranç turnuvalarını izlemekten keyif alıyorum.)
12. She is the best player on our chess team. (O, satranç takımımızdaki en iyi oyuncudur.)
13. I always bring my chess set with me when I go on vacation. (Tatile giderken her zaman satranç takımımı yanıma alırım.)
14. The rules of chess are easy to learn but difficult to master. (Satranç kuralları öğrenmesi kolay ama ustalaşması zor olan bir oyundur.)
15. He has been playing chess competitively for over ten years. (O, on yıldan fazla süredir rekabetçi olarak satranç oynuyor.)
16. I have a chess set that was passed down from my grandfather. (Büyükbabamdan miras kalan bir satranç takımım var.)

17. Chess is a game of strategy and patience. (Satranç, strateji ve sabır gerektiren bir oyundur.)
18. The chess board is set up in a specific way at the beginning of each game. (Satranç tahtası her oyunun başında belirli bir şekilde kurulur.)
19. Playing chess can improve your problem-solving skills. (Satranç oynamak, problem çözme becerilerinizi geliştirebilir.)
20. I enjoy the challenge of trying to beat my opponent in a game of chess. (Ben rakibimi yenmeye çalışmanın zorluğundan satranç oyununda keyif alıyorum.)

Türkçe Karşılıkları:

• chess: satranç
• playing chess: satranç oynamak
• master of chess: satranç ustası
• learn how to play chess: satranç oynamayı öğrenmek
• chess championship: satranç şampiyonası
• chess tournament: satranç turnuvası
• chess set: satranç takımı
• chess board: satranç tahtası
• game of chess: satranç oyunu
• challenge of chess: satranç oyununun zorluğu
• move in chess: satranç hamlesi
• player of chess: satranç oyuncusu
• rules of chess: satranç kuralları
• strategy of chess: satranç stratejisi
• patience in chess: satrançta sabır
• problem-solving skills in chess: satrançta problem çözme becerileri
• competitive chess: rekabetçi satranç
• beginning of chess game: satranç oyununun başlangıcı
• improve skills with chess: satrançla becerileri geliştirmek
• specific way of setting up the chess board: satranç tahtasını belirli bir şekilde kurma.