Cheerily İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cheerily İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cheerily İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı


Cheerily kelimesinin Türkçe anlamı: neşeli bir şekilde, neşeyle, neşeli bir halde

  1. She cheerily greeted her guests at the door. (İçten bir şekilde misafirlerini kapıda karşıladı.)
  2. The children were playing cheerily in the park. (Çocuklar parkta neşeli bir şekilde oynuyorlardı.)
  3. The birds were singing cheerily outside my window. (Kuşlar pencere dışında neşeli bir şekilde şarkı söylüyordu.)
  4. She cheerily told me about her day. (Bana içten bir şekilde günü hakkında bilgi verdi.)
  5. The sun was shining cheerily on the beach. (Güneş plajda neşeli bir şekilde parlıyordu.)
  6. They chatted cheerily over breakfast. (Kahvaltıda neşeli bir şekilde sohbet ettiler.)
  7. She waved cheerily as she drove away. (Sürüp giderken neşeli bir şekilde el salladı.)
  8. The flowers bloomed cheerily in the garden. (Çiçekler bahçede neşeli bir şekilde çiçek açtı.)
  9. They sang cheerily along to the music. (Müziğe neşeli bir şekilde eşlik ettiler.)
  10. He smiled cheerily at his coworkers. (İş arkadaşlarına neşeli bir şekilde gülümsedi.)
  11. The puppy wagged its tail cheerily. (Köpek yavrusu kuyruğunu neşeli bir şekilde salladı.)
  12. The children laughed cheerily at the clown’s antics. (Çocuklar palyaçonun hareketlerine neşeli bir şekilde güldüler.)
  13. She cheerily accepted the invitation to the party. (Partiye davetiyeyi neşeli bir şekilde kabul etti.)
  14. The couple strolled cheerily through the park. (Çift parkta neşeli bir şekilde gezintiye çıktı.)
  15. The sunflower turned cheerily towards the sun. (Ayçiç
  1. The baby cooed cheerily at its mother. (Bebek annesine neşeli bir şekilde ötücüklü sesler çıkardı.)
  2. The friends chatted cheerily on the phone. (Arkadaşlar telefonla neşeli bir şekilde sohbet ettiler.)
  3. The family enjoyed the picnic cheerily. (Aile pikniğin tadını neşeli bir şekilde çıkardı.)
  4. The hiker hummed cheerily while walking on the trail. (Doğa yürüyüşünde yürürken neşeli bir şekilde mırıldandı.)
  5. The team high-fived cheerily after winning the game. (Takım maçı kazandıktan sonra neşeli bir şekilde el salladılar.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.