Cheerily İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Cheerily İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Cheerily kelimesinin Türkçe anlamı: neşeli bir şekilde, neşeyle, neşeli bir halde
- She cheerily greeted her guests at the door. (İçten bir şekilde misafirlerini kapıda karşıladı.)
- The children were playing cheerily in the park. (Çocuklar parkta neşeli bir şekilde oynuyorlardı.)
- The birds were singing cheerily outside my window. (Kuşlar pencere dışında neşeli bir şekilde şarkı söylüyordu.)
- She cheerily told me about her day. (Bana içten bir şekilde günü hakkında bilgi verdi.)
- The sun was shining cheerily on the beach. (Güneş plajda neşeli bir şekilde parlıyordu.)
- They chatted cheerily over breakfast. (Kahvaltıda neşeli bir şekilde sohbet ettiler.)
- She waved cheerily as she drove away. (Sürüp giderken neşeli bir şekilde el salladı.)
- The flowers bloomed cheerily in the garden. (Çiçekler bahçede neşeli bir şekilde çiçek açtı.)
- They sang cheerily along to the music. (Müziğe neşeli bir şekilde eşlik ettiler.)
- He smiled cheerily at his coworkers. (İş arkadaşlarına neşeli bir şekilde gülümsedi.)
- The puppy wagged its tail cheerily. (Köpek yavrusu kuyruğunu neşeli bir şekilde salladı.)
- The children laughed cheerily at the clown’s antics. (Çocuklar palyaçonun hareketlerine neşeli bir şekilde güldüler.)
- She cheerily accepted the invitation to the party. (Partiye davetiyeyi neşeli bir şekilde kabul etti.)
- The couple strolled cheerily through the park. (Çift parkta neşeli bir şekilde gezintiye çıktı.)
- The sunflower turned cheerily towards the sun. (Ayçiç
- The baby cooed cheerily at its mother. (Bebek annesine neşeli bir şekilde ötücüklü sesler çıkardı.)
- The friends chatted cheerily on the phone. (Arkadaşlar telefonla neşeli bir şekilde sohbet ettiler.)
- The family enjoyed the picnic cheerily. (Aile pikniğin tadını neşeli bir şekilde çıkardı.)
- The hiker hummed cheerily while walking on the trail. (Doğa yürüyüşünde yürürken neşeli bir şekilde mırıldandı.)
- The team high-fived cheerily after winning the game. (Takım maçı kazandıktan sonra neşeli bir şekilde el salladılar.)
Hemen Yorum Yaz