Cheerful İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Cheerful İle İlgili Cümleler
Cheerful kelimesi Türkçede “neşeli, keyifli, şen” anlamlarına gelir.
- She had a cheerful personality and always made people smile. (O, neşeli bir kişiliğe sahipti ve insanları hep gülümsetirdi.)
- The cheerful flowers in the garden added to the beauty of the landscape. (Bahçedeki neşeli çiçekler, manzaranın güzelliğine katkıda bulundu.)
- Despite the rain, the children were cheerful and played outside. (Yağmura rağmen, çocuklar neşeliydi ve dışarıda oynadılar.)
- Her cheerful voice on the phone brightened up my day. (Telefonda neşeli sesi benim günümü aydınlattı.)
- The cheerful colors of the painting brought joy to the room. (Tablonun neşeli renkleri odaya neşe getirdi.)
- We had a cheerful conversation over dinner. (Akşam yemeği sırasında neşeli bir konuşma yaptık.)
- The cheerful music lifted our spirits and made us dance. (Neşeli müzik, ruhlarımızı yükseltti ve bizi dans ettirdi.)
- He always had a cheerful attitude even during tough times. (Zor zamanlarda bile her zaman neşeli bir tutum sergiledi.)
- The cheerful laughter of the children filled the playground. (Çocukların neşeli kahkahaları oyun alanını doldurdu.)
- She wore a cheerful dress to match her happy mood. (Mutlu ruh haline uygun bir neşeli elbise giydi.)
- The cheerful decorations made the party even more festive. (Neşeli süslemeler partiye daha da neşe kattı.)
- His cheerful disposition made him easy to approach. (Neşeli kişiliği, ona yaklaşmayı kolaylaştırdı.)
- The cheerful sunflowers in the field brightened up the countryside. (Tarladaki neşeli ayçiçekleri, kırsal alanı aydınlattı.)
- The cheerful greeting from the host made us feel welcomed. (Ev sahibinin neşeli karşılaması bizi hoş geldiniz hissettirdi.)
- She had a cheerful outlook on life and never gave up hope. (Hayata neşeli bir bakış açısıyla yaklaştı ve umudu asla kaybetmedi.)
- The cheerful choir sang hymns that filled the church with joy. (Neşeli koro, kiliseyi neşeyle dolduran ilahiler söyledi.)
- The cheerful dog wagged its tail and greeted us happily. (Neşeli köpek kuyruğunu salladı ve bizi mutlu bir şekilde karşıladı.)
- The cheerful painting in the waiting room made the patients feel less anxious. (Bekleme odasındaki neşeli tablo, hastaların daha az kaygı hissetmesini sağladı.)
- We had a cheerful picnic in the park on a sunny day. (Güneşli bir günde parkta neşeli bir piknik yaptık.)
- The cheerful chatter of the birds outside my window woke me up with a smile. (Penceredeki kuşların neşeli cıvıltısı beni gülümseyerek uyandırdı.)
Türkçe Karşılığıyla Örnek Cümleler
- O, neşeli bir kişiliğe sahipti ve insanları hep gülümsetirdi.
- Bahçedeki neşeli çiçekler, manzaranın güzelliğine katkıda bulundu.
- Yağmura rağmen, çocuklar neşeliydi ve dışarıda oynadılar.
- Telefonda neşeli sesi benim günümü aydınlattı.
- Tablonun neşeli renkleri odaya neşe getirdi.
- Akşam yemeği sırasında neşeli bir konuşma yaptık.
- Neşeli müzik, ruhlarımızı yükseltti ve bizi dans ettirdi.
- Zor zamanlarda bile her zaman neşeli bir tutum sergiledi.
- Çocukların neşeli kahkahaları oyun alanını doldurdu.
- Mutlu ruh haline uygun bir neşeli elbise giydi.
- Neşeli süslemeler partiye daha da neşe kattı.
- Neşeli kişiliği, ona yaklaşmayı kolaylaştırdı.
- Tarladaki neşeli ayçiçekleri, kırsal alanı aydınlattı.
- Ev sahibinin neşeli karşılaması bizi hoş geldiniz hissettirdi.
- Hayata neşeli bir bakış açısıyla yaklaştı ve umudu asla kaybetmedi.
- Neşeli koro, kiliseyi neşeyle dolduran ilahiler söyledi.
- Neşeli köpek kuyruğunu salladı ve bizi mutlu bir şekilde karşıladı.
- Bekleme odasındaki neşeli tablo, hastaların daha az kaygı hissetmesini sağladı.
- Güneşli bir günde parkta neşeli bir piknik yaptık.
- Penceredeki kuşların neşeli cıvıltısı beni gülümseyerek uyandırdı.
Hemen Yorum Yaz