Cheer İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cheer İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cheer kelimesinin Türkçe Anlamı ve Açıklaması:

Cheer kelimesi İngilizce bir fiildir ve “sevindirmek, neşelendirmek, desteklemek” gibi anlamlara gelir.

Örnek Cümleler:

  1. The crowd cheered as the team scored a goal. (Taraftarlar, takım gol attığında sevinçle bağırdılar.)
  2. The children cheered loudly when the clown appeared on stage. (Palyaço sahneye çıktığında çocuklar yüksek sesle alkışladılar.)
  3. She cheered up when she heard the good news. (İyi haberleri duyunca neşelendi.)
  4. Let’s cheer our friend up by taking her out for some ice cream. (Arkadaşımızı dondurma yiyerek neşelendirelim.)
  5. The students cheered their teacher on as she gave her speech. (Öğretmenleri konuşma yaparken öğrenciler onu alkışladılar.)
  6. We cheered when we saw our favorite band come on stage. (En sevdiğimiz müzik grubu sahneye çıktığında sevinçle bağırdık.)
  7. She always tries to cheer her friends up when they are feeling down. (Arkadaşları moral bozuk olduğunda onları neşelendirmeye çalışır.)
  8. The fans cheered for their team throughout the entire game. (Taraftarlar tüm maç boyunca takımlarına destek verdiler.)
  9. The little girl cheered with joy when she opened her birthday present. (Küçük kız doğum günü hediyesini açınca sevinçle bağırdı.)
  10. His father’s words of encouragement cheered him up before the big race. (Büyük yarıştan önce babasının cesaretlendirici sözleri onu neşelendirdi.)
  11. We cheered when the movie’s hero finally defeated the villain. (Filmin kahramanı kötü adamı sonunda yendiğinde sevinçle bağırdık.)
  12. The audience cheered when the orchestra finished their performance. (Orkestra performansını bitirdiğinde seyirciler alkışladılar.)
  13. The little boy cheered on his favorite athlete as he ran the race. (Küçük çocuk favori sporcu koşarken ona destek verdi.)
  14. Her friends cheered her up by throwing her a surprise party. (Arkadaşları ona sürpriz bir parti yaparak neşelendirdiler.)
  15. The company’s employees cheered when they heard about the new benefits. (Şirketin çalışanları yeni avantajları duyunca sevinçle bağırdılar.)
  16. The teacher cheered on the shy student when he gave his presentation. (Utangaç öğrenci sunumunu yaparken öğretmeni ona destek verdi.)
  17. The team cheered each other on during the tough match. (Zorlu maçta takım arkadaşları birbirlerine destek verdiler.)
  18. The crowd cheered as the fireworks lit up the sky. (Havai fişekler gökyüzünü aydınlatınca kalabalık se

vinctle alkışladı.)
19. She cheered for her sister as she competed in the track and field event. (Kardeşi atletizm yarışmasında mücadele ederken ona destek verdi.)

  1. The friends cheered as they successfully completed their challenging hike. (Zorlu yürüyüşlerini başarıyla tamamladıklarında arkadaşlar sevinçle bağırdılar.)

Bu cümlelerde “cheer” kelimesi, neşelendirmek, desteklemek veya sevinmek anlamında kullanılmaktadır.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.