Cheat İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cheat İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cheat İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cheat (fiil) – Kopya çekmek, hile yapmak, dolandırmak

  1. She was caught cheating during the exam. (Sınavda kopya çekerken yakalandı.)
  2. I can’t believe he cheated on his girlfriend. (Kız arkadaşını aldattığına inanamıyorum.)
  3. The company was accused of cheating its customers. (Şirket müşterilerini dolandırmakla suçlandı.)
  4. He cheated in order to win the game. (Oyunu kazanmak için hile yaptı.)
  5. Cheating is not tolerated in this school. (Bu okulda kopya çekmek hoş karşılanmaz.)
  6. He cheated on the test by writing answers on his hand. (Sınavda cevapları eline yazarak kopya çekti.)
  7. She felt guilty for cheating on the exam. (Sınavda kopya çektiği için suçluluk duydu.)
  8. The athlete was disqualified for cheating. (Sporcu hile yaptığı için diskalifiye edildi.)
  9. He cheated the old lady out of her money. (Yaşlı kadından parasını dolandırdı.)
  10. Cheating in a relationship is a betrayal. (Bir ilişkide kopya çekmek ihanettir.)
  11. He cheated in the game by using cheat codes. (Oyunda hile kodları kullanarak hile yaptı.)
  12. The student was expelled for cheating on the final exam. (Öğrenci, final sınavında kopya çektiği için okuldan atıldı.)
  13. Cheating is a violation of the rules. (Kopya çekmek kuralları ihlal etmektir.)
  14. She cheated on her diet by eating a whole pizza. (Diyetini bozarak bir tane pizzayı tek başına yedi.)
  15. He cheated in the race by taking a shortcut. (Yarışta kısa yol alarak hile yaptı.)
  16. Cheating in business can have serious consequences. (İş hayatında hile yapmak ciddi sonuçlar doğurabilir.)
  17. She accused him of cheating on their taxes. (Vergilerinde hile yapmakla onu suçladı.)
  18. He cheated on his wife with his secretary. (Karısını sekreteriyle aldattı.)
  19. Cheating is a sign of dishonesty. (Kopya çekmek dürüst olmamanın bir işaretidir.)
  20. He cheated death by narrowly avoiding a car accident. (Dar bir araba kazasından kıl payı kurtularak ölümden döndü.)

Cheat (isim) – Hile, dolandırıcılık

  1. The company’s cheating was exposed by the media. (Şirketin dolandırıcılığı medya tarafından açığa çıkarıldı.)
  2. He was accused of cheating in the game by using cheat codes. (Oyunda hile kodları kullanarak hile yaptığı için suçlandı.)
  3. Cheating is not the solution to your problems. (Dolandırıcılık sorunlarınızın çözümü değildir.)
  4. The athlete’s disqualification was due to his cheating. (Sporcunun diskalifiye edilmesi hilesinden kaynaklandı.)
  5. She was expelled from school for cheating on the exam. (Sınavda kopya çektiği için okuldan atıldı.)
  6. The cheating in the game ruined the experience for many players. (Oyundaki dolandırıcılık, birçok oyuncunun deneyimini mahvetti.)
  7. Cheating in sports is a serious offense. (Sporlarda hile yapmak ciddi bir suçtur.)
  8. The cheating scandal rocked the political world. (Dolandırıcılık skandalı siyasi dünyayı sarsmıştı.)
  9. She was heartbroken when she found out about her boyfriend’s cheating. (Erkek arkadaşının dolandırıcılığından haberdar olduğunda kalbi kırılmıştı.)
  10. The cheating on the test was discovered by the teacher. (Sınavda kopya çekme dolandırıcılığı öğretmen tarafından keşfedildi.)

Cheat (zarf) – Hileli bir şekilde

  1. He played the game cheatfully. (Oyunu hileli bir şekilde oynadı.)
  2. She won the race cheatily by taking a shortcut. (Kısa yolu alarak dolandırıcılıkla yarışı kazandı.)
  3. The company cheated its customers cheatily. (Şirket müşterilerini dolandırıcılıkla dolandırdı.)
  4. He passed the test cheatily by copying his friend’s answers. (Arkadaşının cevaplarını kopyalayarak dolandırıcılıkla sınavı geçti.)
  5. Cheating on your taxes is not only illegal, but also cheatily. (Vergilerinizde hile yapmak sadece yasa dışı değil, aynı zamanda dolandırıcılıkla da ilgilidir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.