Chafe İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Chafe Nedir?
Chafe, sürtünme veya baskı nedeniyle deride meydana gelen tahriş veya yaralanmayı ifade eder.
Örnek cümleler:
- After a long day of hiking, I developed a painful chafe on my inner thighs. (Uzun bir yürüyüş gününden sonra, iç bacaklarımda acı veren bir tahriş gelişti.)
- The rough fabric of his shirt caused a chafe on the back of his neck. (Gömleğinin pürüzlü kumaşı, boynunun arka tarafında bir tahrişe neden oldu.)
- She applied a soothing cream to the chafe on her heel. (Topuğundaki tahrişe rahatlatıcı bir krem sürdü.)
- The horse had a chafe on its flank from the ill-fitting saddle. (Atın sırtında, uygun olmayan eyerin neden olduğu bir tahriş vardı.)
- The athlete had to withdraw from the race due to a severe chafe on his foot. (Sporcu, ayağındaki ciddi tahriş nedeniyle yarıştan çekilmek zorunda kaldı.)
- His backpack caused a chafe on his shoulder after carrying it for hours. (Saatler boyunca taşıdıktan sonra, sırt çantası omuzunda bir tahrişe neden oldu.)
- The swimmer had to take a break from training due to a chafe on his neck from the wetsuit. (Dalış kıyafetinin neden olduğu bir tahriş nedeniyle yüzücü, antrenmandan ara vermek zorunda kaldı.)
- The dog’s collar was too tight and caused a chafe on its neck. (Köpeğin tasması çok sıkıydı ve boynunda bir tahrişe neden oldu.)
- She winced in pain as she applied ointment to the chafe on her wrist. (Bileğindeki tahrişe merhem sürerken acıyla burkuldu.)
- The rough terrain caused a chafe on the hiker’s ankles. (Pürüzlü arazi, yürüyüşçünün ayak bileklerinde bir tahrişe neden oldu.)
- The violinist developed a chafe on her fingertips from practicing for hours. (Saatlerce çalışmaktan dolayı keman sanatçısının parmak uçlarında bir tahriş gelişti.)
- The soldier had a chafe on his hip from wearing his gear for too long. (Asker, ekipmanını uzun süre giymekten dolayı kalçasında bir tahriş yaşadı.)
- The cyclist had to take a break due to a chafe on his inner thigh from the bike seat. (Bisiklet koltuğundan kaynaklanan iç bacaklardaki tahriş nedeniyle, bisikletçi mola vermek zorunda kaldı.)
- She winced as the doctor examined the chafe on her arm. (Doktor, kolundaki tahrişi muayene ederken acıyla burkuldu.)
- The h
- The hiker wore special socks to prevent chafing on her feet during the long hike. (Yürüyüş sırasında ayaklarındaki tahrişi önlemek için özel çoraplar giydi.)
- The dancer had a chafe on her heel from her new dance shoes. (Dans ayakkabılarından dolayı topuğunda bir tahriş gelişti.)
- The swimmer’s goggles caused a chafe on her forehead during the race. (Yarış sırasında yüzücünün gözlükleri alnında bir tahrişe neden oldu.)
- The backpacker used a padded strap to prevent chafing on her shoulders. (Sırt çantasını taşırken, omuzlarındaki tahrişi önlemek için dolgulu bir kayış kullandı.)
- The athlete applied a bandage to the chafe on his knee before the game. (Oyun öncesi, dizindeki tahrişe bir bandaj uyguladı.)
- The hiker’s guidebook warned about the potential for chafing from the hiking boots. (Yürüyüş botlarından kaynaklanabilecek tahriş olasılığı konusunda yürüyüşçü kılavuzu uyardı.)
(Türkçe karşılıklar koyu renkle yazılmıştır.)
Hemen Yorum Yaz