Cart İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cart İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cart (Alışveriş Arabası) İle İlgili Cümleler:

Türkçe Anlamı: Alışveriş yaparken ürünleri taşımak için kullanılan tekerlekli araç.

  1. I need to grab a cart before I start shopping. (Alışverişe başlamadan önce bir alışveriş arabası almalıyım.)
  2. The store was out of carts, so I had to carry my groceries. (Mağazada alışveriş arabaları tükenmişti, bu yüzden yiyeceklerimi taşımak zorunda kaldım.)
  3. The cart was so heavy with all the groceries in it. (Alışveriş arabası, içindeki bütün yiyeceklerle birlikte çok ağırdı.)
  4. She accidentally crashed her cart into mine at the store. (Mağazada yanlışlıkla arabasını benim arabama çarptırdı.)
  5. I always forget to return my cart to the designated area in the parking lot. (Her zaman alışveriş arabamı otoparktaki belirtilen bölgeye geri getirmeyi unuturum.)
  6. The wheels on the cart were squeaky and needed to be oiled. (Alışveriş arabasının tekerlekleri çıtırdıyordu ve yağlanmaları gerekiyordu.)
  7. The cart got stuck in the aisle because someone left it in the middle. (Alışveriş arabası, birisi ortada bıraktığı için koridorda sıkıştı.)
  8. I usually try to fit everything I need into one cart to avoid having to go back for more. (Genellikle daha fazla gitmek zorunda kalmamak için ihtiyacım olan her şeyi tek bir arabaya sığdırmaya çalışırım.)
  9. The store employee helped me load my groceries into the cart. (Mağaza çalışanı, yiyeceklerimi arabaya yüklememe yardımcı oldu.)
  10. I accidentally left my wallet in the cart and had to go back to the store to retrieve it. (Cüzdanımı arabada unutarak, geri dönüp onu almak için mağazaya gitmek zorunda kaldım.)
  11. The store offers a discount if you return your cart to the designated area. (Mağaza, arabalarını belirtilen alana geri getirenlere indirim sağlıyor.)
  12. The cart was too small to fit all the items I wanted to buy. (Alışveriş arabası, satın almak istediğim tüm öğeleri sığdırmak için çok küçüktü.)
  13. The cart was so full of groceries that I could barely see over the top of it. (Alışveriş arabası, yiyeceklerle doluydu ve üstünden neredeyse göremiyordum.)

    1. The store attendant helped me push my cart to my car. (Mağaza görevlisi, arabamı arabama doğru itmemde bana yardımcı oldu.)
    2. I accidentally bumped into someone with my cart while I was trying to navigate through the crowded store. (Kalabalık mağazada gezinirken birine arabamla yanlışlıkla çarptım.)
    3. I always make sure to check the cart for any items I may have missed before leaving the store. (Mağazadan ayrılmadan önce, gözden kaçırmış olabileceğim herhangi bir öğe için arabayı kontrol etmeyi her zaman yaparım.)
    4. The cart was too wobbly and unstable, making it difficult to push. (Alışveriş arabası çok sallanıp dengesizdi, itmesi zordu.)
    5. I accidentally left my phone in the cart and had to go back to the store to retrieve it. (Telefonumu arabada unutarak, geri dönüp onu almak için mağazaya gitmek zorunda kaldım.)
    6. The store provides sanitizing wipes for customers to clean their cart handles before using them. (Mağaza, müşterilerin kullanmadan önce arabalarının kulplarını temizlemeleri için dezenfekte edici mendiller sağlar.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.