Carousal İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Carousal İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Carousal

Carousal, bir eğlence veya gösteri aracı olarak kullanılan hareketli dairesel bir platformdur.

Örnek Cümleler:

  1. The carousal at the amusement park was filled with colorful lights and music. (Eğlence parkındaki karusel renkli ışıklar ve müzikle doluydu.)
  2. The children were excited to ride the carousal and pick their favorite animal. (Çocuklar, karuseli binmek ve favori hayvanlarını seçmek için heyecanlıydı.)
  3. The carousal slowly rotated as the riders enjoyed the view from above. (Biniciler yukarıdan manzaranın tadını çıkarırken, karusel yavaşça döndü.)
  4. The carousal horses were beautifully crafted with intricate details. (Karusel atları, karmaşık detaylarla güzel bir şekilde tasarlandı.)
  5. The carousal operator checked the safety measures before allowing anyone to ride. (Karusel operatörü, herhangi birinin binmesine izin vermeden önce güvenlik önlemlerini kontrol etti.)
  6. The carousal ride lasted for five minutes and went around 10 times. (Karusel yolculuğu beş dakika sürdü ve 10 kez döndü.)
  7. The carousal was a popular attraction at the fair and had a long line of people waiting to ride. (Karusel, fuarın popüler bir cazibesi idi ve binmek için bekleyen uzun bir insan kuyruğu vardı.)
  8. The carousal spun faster and faster, making the riders scream in excitement. (Karusel daha da hızlanarak, binicileri heyecan içinde bağırttı.)
  9. The carousal was a nostalgic ride for the older generation who remembered riding it as children. (Karusel, çocukken binenleri hatırlayan yaşlı nesil için nostaljik bir yolculuktu.)
  10. The carousal had a variety of animals to ride, from horses to unicorns. (Karuselde atlar ve tek boynuzlu atlar gibi binilecek çeşitli hayvanlar vardı.)
  11. The carousal music played a cheerful tune that could be heard throughout the amusement park. (Karusel müziği, eğlence parkının her yerinde duyulabilen neşeli bir melodi çaldı.)
  12. The carousal operator announced that the ride was about to start and everyone should hold on tight. (Karusel operatörü, yolculuğun başlayacağını ve herkesin sıkıca tutunması gerektiğini duyurdu.)
  13. The carousal went backwards, making the riders feel like they were flying. (Karusel geriye doğru gitti ve binicilerin uçuyormuş gibi hissetmelerine neden oldu.)
  14. The carousal had a magical atmosphere with its colorful lights and whimsical decorations. (Karusel, renkli ışıkları ve capricious dekorasyonlarıyla sihirli bir atmosfere sahipti.)
  15. The carousal was a great place for parents to take photos of

their children riding the horses and unicorns. (Karusel, ebeveynlerin atlar ve tek boynuzlu atlar üzerinde binen çocuklarının fotoğrafını çekmek için harika bir yerdi.)
16. The carousal had a mix of traditional and modern elements, appealing to all ages. (Karusel, her yaşa hitap eden geleneksel ve modern öğelerin bir karışımına sahipti.)

  1. The carousal spun slowly at first, then gradually picked up speed as the music grew louder. (Karusel önce yavaşça döndü, sonra müzik daha yüksek sesle çalarken yavaş yavaş hızlandı.)
  2. The carousal had a special section for toddlers, with smaller animals and a slower speed. (Karusel, küçük hayvanlar ve daha yavaş bir hızla bir özel bölüme sahipti.)
  3. The carousal was a romantic spot for couples to take a ride and enjoy the view. (Karusel, çiftlerin yolculuk yaparak manzaranın tadını çıkarmak için romantik bir noktaydı.)
  4. The carousal’s beautiful decorations and intricate designs made it a work of art. (Karusel, güzel dekorasyonları ve karmaşık tasarımlarıyla bir sanat eseri haline geldi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.