Cane İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cane İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cane İle İlgili İngilizce Cümleler

Cane (noun): a long, thin stick used for support while walking or hiking, or as a weapon

Örnek Cümleler:

1. I use a cane to help me walk because of my bad knee.

(Türkçe: Ben kötü dizim nedeniyle yürümeme yardımcı olmak için baston kullanıyorum.)

2. The hiker leaned on his cane as he climbed up the mountain.
   (Türkçe: Dağa tırmanırken yürüyüşçü bastonuna dayandı.)

3. The old man’s cane was made of sturdy oak wood.
   (Türkçe: Yaşlı adamın bastonu sağlam meşe ağacından yapılmıştı.)

4. The blind man walked down the street tapping his cane in front of him.
   (Türkçe: Kör adam, önünde bastonunu tıklatarak sokakta yürüdü.)

5. The magician used his cane to perform his tricks.
   (Türkçe: Sihirbaz numaralarını yapmak için bastonunu kullandı.)

6. She twirled her cane as she walked down the street.
   (Türkçe: Sokakta yürürken bastonunu çevirdi.)

7. The elderly woman used her cane to keep her balance on the icy sidewalk.
   (Türkçe: Yaşlı kadın, buzlu kaldırımda dengeyi sağlamak için bastonunu kullandı.)

8. The hunter carried a rifle in one hand and a cane in the other.
   (Türkçe: Avcı, bir elinde tüfek diğer elinde baston taşıyordu.)

9. The conductor tapped his cane on the podium to get the orchestra’s attention.
   (Türkçe: Orkestranın dikkatini çekmek için şef kürsüde bastonunu tıklattı.)

10. She used her cane to shoo away the stray cat.
    (Türkçe: Sokak kedisi kaçırmak için bastonunu kullandı.)

11. The king’s cane was encrusted with jewels and gold.
    (Türkçe: Kralın bastonu mücevherler ve altınla kaplıydı.)

12. The old man sat on a bench, his cane resting against his leg.
    (Türkçe: Yaşlı adam bir bankta oturuyordu, bastonu bacağına yaslanmıştı.)

13. The politician used his cane to point at the crowd during his speech.
    (Türkçe: Siyasetçi konuşması sırasında kalabalığı işaret etmek için bastonunu kullandı.)

14. The dog chewed on the man’s cane and ruined it.
    (Türkçe: Köpek adamın bastonunu çiğnedi ve bozdu.)

15. The cane was passed down from generation to generation in her family.
    (Türkçe:

Bir sonraki cümleleri aşağıda bulabilirsiniz:

16. The artist used a cane to steady his hand as he painted.
    (Türkçe: Sanatçı resim yaparken elini sabitlemek için bastonunu kullandı.)

17. The old man’s cane had a silver handle with intricate engravings.
    (Türkçe: Yaşlı adamın bastonunun gümüş sapı karmaşık oymalarla süslüydü.)

18. She used her cane to tap out the rhythm of the music.
    (Türkçe: Müziğin ritmini çıkarmak için bastonunu kullandı.)

19. The shepherd used a cane to guide his flock of sheep.
    (Türkçe: Çoban sürüsünü yönlendirmek için bastonunu kullandı.)

20. The blind man’s cane had a red tip to make it more visible to others.
    (Türkçe: Kör adamın bastonunun ucunda kırmızı bir ip vardı ki diğerleri tarafından daha kolay farkedilsin.)