Calendar İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Calendar İle İlgili Cümleler
Calendar (Takvim): Zamanı ölçmek ve organize etmek için kullanılan sistemdir.
- I always mark important dates on my calendar. (Her zaman önemli tarihleri takvimime işaretlerim.)
- My calendar is full of appointments this week. (Bu hafta takvimim randevularla dolu.)
- I need to buy a new calendar for the new year. (Yeni yıl için yeni bir takvim almam gerekiyor.)
- She crossed out the date on the calendar. (Takvimdeki tarihi çizdi.)
- Don’t forget to mark your vacation on the calendar. (Tatilini takvimine işaretlemeyi unutma.)
- I can’t find my calendar anywhere. (Takvimimi hiçbir yerde bulamıyorum.)
- He keeps a calendar on his desk to stay organized. (Düzenli kalmak için masasında bir takvim bulunduruyor.)
- The calendar on my phone reminds me of upcoming events. (Telefondaki takvim yaklaşan etkinlikleri hatırlatıyor.)
- Let’s check the calendar to see when the meeting is. (Toplantının ne zaman olduğunu görmek için takvime bakalım.)
- I always forget to check the calendar before making plans. (Plan yapmadan önce takvime bakmayı unuturum.)
- We need to schedule a meeting and put it on the calendar. (Bir toplantı planlamamız ve takvime koymamız gerekiyor.)
- I’m going to write my work schedule on the calendar. (İş programımı takvime yazacağım.)
- Do you have a calendar I can borrow? (Ödünç alabileceğim bir takvimin var mı?)
- I marked my birthday on the calendar with a heart. (Doğum günümü kalp işaretiyle takvime işaretledim.)
- Let’s synchronize our calendars so we don’t double book. (Çift rezervasyon yapmamak için takvimlerimizi senkronize edelim.)
- The calendar hanging on the wall is from last year. (Duvarın üzerinde asılı olan takvim geçen yıldan kalmadır.)
- I have a busy schedule this month, according to my calendar. (Takvime göre bu ay yoğun bir programım var.)
- She tore off a page from her calendar and wrote a note on it. (Takviminden bir sayfa kopardı ve üzerine not yazdı.)
- Don’t forget to check the calendar for holidays. (Tatiller için takvimi kontrol etmeyi unutma.)
- I keep a digital calendar on my computer and a physical one on my desk. (Bilgisayarım üzerinde dijital bir takvim tutuyorum ve masamın üzerinde fiziksel bir takvim bulunduruyorum.)
- She circled the date of her wedding on the calendar. (Düğün tarihini takvimde çember içine aldı.)
- I always like to have a calendar with pictures of nature. (Doğa resimleri olan bir takvimin olmasını her zaman severim.)
- Let’s set a reminder on our calendar for the deadline. (Süre dolmadan önce hatırlatma yapmak için takvimimize bir hatırlatıcı ekleyelim.)
- The calendar helps me keep track of my fitness goals. (Takvim egzersiz hedeflerimi takip etmeme yardımcı olur.)
- We need to schedule our appointments around each other’s calendars. (Randevularımızı birbirimizin takvimlerine göre planlamamız gerekiyor.)
- The calendar shows that today is a holiday. (Takvim bugünün bir tatil olduğunu gösteriyor.)
- He checks the calendar every morning to see what he has scheduled for the day. (Gün içinde ne planladığını görmek için her sabah takvimi kontrol ediyor.)
- I use a planner that combines a calendar and to-do list. (Takvim ve yapılacaklar listesi birleştiren bir planlayıcı kullanıyorum.)
- Don’t forget to mark your loved one’s birthday on the calendar. (Sevdiklerinin doğum günlerini takvimine işaretlemeyi unutma.)
- The company sends out a calendar every year to their employees. (Şirket her yıl çalışanlarına bir takvim gönderiyor.)
Hemen Yorum Yaz