Busily İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Busily İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Busily Nedir?

Busily, bir kişinin yoğun bir şekilde ve hareketli bir şekilde bir işi yapması anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

  1. She was busily working on her assignment. (O, ödevi üzerinde yoğun bir şekilde çalışıyordu.)
  2. The chef was busily preparing the dinner for the guests. (Şef, konuklar için yemeği hazırlamakla meşguldü.)
  3. The children were busily playing in the park. (Çocuklar, parkta meşgul bir şekilde oynuyorlardı.)
  4. The workers were busily constructing the building. (İşçiler, binayı meşgul bir şekilde inşa ediyorlardı.)
  5. She was busily typing the report on her computer. (O, raporu bilgisayarında meşgul bir şekilde yazıyordu.)
  6. He was busily cleaning the house before his parents arrived. (Ebeveynleri gelmeden önce evi temizlemekle meşguldü.)
  7. The salesperson was busily assisting the customers in the store. (Satış elemanı, mağazadaki müşterilere yardım etmekle meşguldü.)
  8. The construction workers were busily repairing the road. (İnşaat işçileri, yolu meşgul bir şekilde tamir ediyorlardı.)
  9. She was busily cooking dinner for her family. (O, ailesi için yemeği meşgul bir şekilde pişiriyordu.)
  10. The student was busily studying for his exams. (Öğrenci, sınavları için meşgul bir şekilde çalışıyordu.)
  11. The shop owner was busily restocking the shelves. (Mağaza sahibi, rafları yeniden doldurmakla meşguldü.)
  12. The athlete was busily training for the upcoming competition. (Sporcu, yaklaşan yarışma için meşgul bir şekilde antrenman yapıyordu.)
  13. The employees were busily preparing for the company’s annual meeting. (Çalışanlar, şirketin yıllık toplantısı için meşgul bir şekilde hazırlanıyorlardı.)
  14. The team was busily discussing their strategy for the game. (Takım, oyun için stratejilerini meşgul bir şekilde tartışıyorlardı.)
  15. The teacher was busily grading the students’ assignments. (Öğretmen, öğrencilerin ödevlerini meşgul bir şekilde notlandırıyordu.)
  16. The musicians were busily rehearsing for their upcoming concert. (Müzisyenler, yaklaşan konserleri için meşgul bir şekilde prova yapıyorlardı.)
  17. The artist was busily working on her latest painting. (Sanatçı, son tablosu üzerinde meşgul bir şekilde çalışıyordu.)
  18. The staff was busily preparing for the

    grand opening of the new store. (Personel, yeni mağazanın açılışı için meşgul bir şekilde hazırlanıyordu.)

  19. The gardener was busily pruning the bushes in the garden. (Bahçıvan, bahçedeki çalıları meşgul bir şekilde buduyordu.)
  20. The volunteers were busily organizing the charity event. (Gönüllüler, yardım etkinliği için meşgul bir şekilde organizasyon yapıyorlardı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.