Busily İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Busily Nedir?
Busily, bir kişinin yoğun bir şekilde ve hareketli bir şekilde bir işi yapması anlamına gelir.
Örnek Cümleler:
- She was busily working on her assignment. (O, ödevi üzerinde yoğun bir şekilde çalışıyordu.)
- The chef was busily preparing the dinner for the guests. (Şef, konuklar için yemeği hazırlamakla meşguldü.)
- The children were busily playing in the park. (Çocuklar, parkta meşgul bir şekilde oynuyorlardı.)
- The workers were busily constructing the building. (İşçiler, binayı meşgul bir şekilde inşa ediyorlardı.)
- She was busily typing the report on her computer. (O, raporu bilgisayarında meşgul bir şekilde yazıyordu.)
- He was busily cleaning the house before his parents arrived. (Ebeveynleri gelmeden önce evi temizlemekle meşguldü.)
- The salesperson was busily assisting the customers in the store. (Satış elemanı, mağazadaki müşterilere yardım etmekle meşguldü.)
- The construction workers were busily repairing the road. (İnşaat işçileri, yolu meşgul bir şekilde tamir ediyorlardı.)
- She was busily cooking dinner for her family. (O, ailesi için yemeği meşgul bir şekilde pişiriyordu.)
- The student was busily studying for his exams. (Öğrenci, sınavları için meşgul bir şekilde çalışıyordu.)
- The shop owner was busily restocking the shelves. (Mağaza sahibi, rafları yeniden doldurmakla meşguldü.)
- The athlete was busily training for the upcoming competition. (Sporcu, yaklaşan yarışma için meşgul bir şekilde antrenman yapıyordu.)
- The employees were busily preparing for the company’s annual meeting. (Çalışanlar, şirketin yıllık toplantısı için meşgul bir şekilde hazırlanıyorlardı.)
- The team was busily discussing their strategy for the game. (Takım, oyun için stratejilerini meşgul bir şekilde tartışıyorlardı.)
- The teacher was busily grading the students’ assignments. (Öğretmen, öğrencilerin ödevlerini meşgul bir şekilde notlandırıyordu.)
- The musicians were busily rehearsing for their upcoming concert. (Müzisyenler, yaklaşan konserleri için meşgul bir şekilde prova yapıyorlardı.)
- The artist was busily working on her latest painting. (Sanatçı, son tablosu üzerinde meşgul bir şekilde çalışıyordu.)
- The staff was busily preparing for the
grand opening of the new store. (Personel, yeni mağazanın açılışı için meşgul bir şekilde hazırlanıyordu.)
- The gardener was busily pruning the bushes in the garden. (Bahçıvan, bahçedeki çalıları meşgul bir şekilde buduyordu.)
- The volunteers were busily organizing the charity event. (Gönüllüler, yardım etkinliği için meşgul bir şekilde organizasyon yapıyorlardı.)
Hemen Yorum Yaz