Bun İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bun İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bun (Dough)

Bun, hamurun mayalanması sonucu oluşan küçük ekmeklerdir. Genellikle sandviçlerde ve hamburgerlerde kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. I bought a bun for my sandwich.
    (Türkçe: Sandviçim için bir parça ekmek aldım.)

  2. She made some delicious buns for breakfast.
    (Türkçe: Kahvaltı için lezzetli bir hamur işi yaptı.)

  3. The bakery sells a variety of buns.
    (Türkçe: Fırın çeşitli hamur işleri satıyor.)

  4. Can you pass me the bun, please?
    (Türkçe: Lütfen bana o ekmek parçasını uzatabilir misin?)

  5. My favorite kind of bun is a cinnamon roll.
    (Türkçe: En sevdiğim hamur işi tarzı tarçınlı rulodur.)

  6. The bun was still warm from the oven.
    (Türkçe: Ekmek parçası hala fırından yeni çıkmıştı.)

  7. The hamburger bun was toasted to perfection.
    (Türkçe: Hamburger ekmeği tam kıvamında kızartılmıştı.)

  8. I prefer my bun with sesame seeds on top.
    (Türkçe: Ekmek parçamın üstünde susam tohumları olsun istiyorum.)

  9. The baker kneaded the bun dough until it was smooth.
    (Türkçe: Fırıncı hamurun pürüzsüz olana kadar yoğurdu.)

  10. The bun was stale and hard to eat.
    (Türkçe: Ekmek parçası bayat ve yemesi zordu.)

  11. The sandwich was served on a freshly baked bun.
    (Türkçe: Sandviç taze pişmiş bir ekmek parçası üzerinde servis edildi.)

  12. The bun was filled with creamy custard.
    (Türkçe: Ekmek parçası kremalı bir muhallebiyle doldurulmuştu.)

  13. I like to put butter and jam on my bun.
    (Türkçe: Ekmek parçama tereyağı ve reçel sürmeyi severim.)

  14. The bakery makes buns in all shapes and sizes.
    (Türkçe: Fırın her boyutta ve şekilde ekmek parçaları yapıyor.)

  15. I can’t eat this bun because I have a gluten allergy.
    (Türkçe: Bu ekmek parçasını yiyemem çünkü benim glüten alerjim var.)

  16. The baker put the bun dough in the oven to rise.
    (Türkçe: Fırıncı hamur işini mayalanması için fırına koydu.)

  17. The bun was so soft and fluffy.
    (Türkçe: Ekmek parçası çok yumuşak ve kabarık oldu.)

  18. The sandwich was missing the top bun.
    (Türkçe: Sandviçin üst ekmek parçası eksikti.)

  19. The bun had a hint of sweetness to it.
    (Türkçe: Ekmek parçasında biraz tatlılık vardı.)

  1. The bun recipe calls for yeast, flour, sugar, and salt.
    (Türkçe: Ekmek parçası tarifi maya, un, şeker ve tuz gerektirir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.