Bumf İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bumf İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bumf Nedir?

Bumf, gereksiz veya önemsiz yazılı materyalleri ifade eden bir argo terimdir. Bu terim, genellikle işyerlerinde kullanılan belgeler, broşürler veya reklam materyalleri gibi çeşitli kağıt parçalarını tanımlamak için kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. My desk is cluttered with a bunch of bumf that I need to sort through. (Masamda, sıralamam gereken bir sürü gereksiz kağıt var.)
2. I don’t want to waste my time reading all of this bumf. (Tüm bu gereksiz materyalleri okuyarak zamanımı harcamak istemiyorum.)
3. The pamphlet was full of bumf that didn’t really tell me anything useful. (Broşür, bana gerçekten faydalı bir şey anlatmayan gereksiz materyallerle doluydu.)
4. I’m tired of receiving all of this bumf in the mail every day. (Her gün postada tüm bu gereksiz kağıtları almak beni yoruyor.)
5. The company’s marketing department produces a lot of bumf that nobody really pays attention to. (Şirketin pazarlama departmanı, kimse gerçekten dikkat etmese de çok fazla gereksiz materyal üretiyor.)
6. Please don’t give me any more of this bumf. (Lütfen bana daha fazla gereksiz materyal vermeyin.)
7. The office is filled with bumf that needs to be thrown away. (Ofis, atılması gereken gereksiz materyallerle dolu.)
8. I spent the afternoon sorting through all of the bumf on my desk. (Öğleden sonra, masamdaki tüm gereksiz kağıtları sıralamak için zaman harcadım.)
9. The brochure was just a bunch of bumf that didn’t really tell me anything new. (Broşür, bana gerçekten yeni bir şey anlatmayan gereksiz materyallerden oluşuyordu.)
10. Why do companies bother producing so much bumf that nobody wants? (Neden kimse istemiyor diye çok fazla gereksiz materyal üretmekle şirketler uğraşıyor?)
11. The conference room was filled with bumf that nobody bothered to read. (Konferans odası, kimse okumaya uğraşmadığı gereksiz materyallerle doluydu.)
12. I don’t have time to read through all of this bumf. (Tüm bu gereksiz materyalleri okumak için zamanım yok.)
13. The brochure was filled with bumf that didn’t really tell me anything useful. (Broşür, bana gerçekten faydalı bir şey anlatmayan gereksiz materyallerle doluydu.)
14. Can we please stop producing all of this bumf and focus on what’s really important? (Lütfen tüm bu gereksiz materyalleri üretmeyi bırakabilir miyiz ve gerçekten önemli olanlara odaklanabilir miyiz?)
15. The folder was filled with bumf

15. The folder was filled with bumf that needed to be sorted through and organized. (Klasör, sıralanması ve düzenlenmesi gereken gereksiz materyallerle doluydu.)
16. The email was just a bunch of bumf that I didn’t need to read. (E-posta, okumama gerek olmayan gereksiz materyallerden oluşuyordu.)
17. I wish companies would stop sending me all of this bumf in the mail. (Keşke şirketler, postada tüm bu gereksiz materyalleri bana göndermeyi bıraksalar.)
18. The brochure was full of bumf that nobody really cared about. (Broşür, kimse gerçekten umursamadığı gereksiz materyallerle doluydu.)
19. I threw away all of the bumf on my desk and it looks much neater now. (Masamdaki tüm gereksiz kağıtları attım ve şimdi çok daha düzenli görünüyor.)
20. The pile of bumf on the table was getting out of hand, so I decided to sort through it. (Masadaki gereksiz kağıt yığını kontrolden çıkıyordu, bu yüzden onları sıralamaya karar verdim.)

(Türkçe anlamlarını parantez içinde verdim.)