Build İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Build İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Build

Build, bir şeyi inşa etmek, oluşturmak anlamına gelir.

  1. I want to build a treehouse for my kids. (Çocuklarım için bir ağaç evi yapmak istiyorum.)
  2. She helped her father build a bookshelf. (Babasına bir kitaplık yapmasına yardım etti.)
  3. We are planning to build a new house next year. (Gelecek yıl yeni bir ev yapmayı planlıyoruz.)
  4. The company is building a new factory in the outskirts of the city. (Şirket şehir çevresinde yeni bir fabrika inşa ediyor.)
  5. He wants to build a career in finance. (Finans sektöründe kariyer yapmak istiyor.)
  6. The team is building a new website for their business. (Takım işletmeleri için yeni bir web sitesi oluşturuyor.)
  7. They built a fire to keep warm. (Isınmak için bir ateş yaktılar.)
  8. The architect is designing plans to build a skyscraper. (Mimar gökdelen yapmak için planlar tasarlıyor.)
  9. She is trying to build a better relationship with her sister. (Kız kardeşiyle daha iyi bir ilişki kurmaya çalışıyor.)
  10. The coach is building a strong team for the championship. (Antrenör şampiyona için güçlü bir takım oluşturuyor.)
  11. The children are building sandcastles on the beach. (Çocuklar sahilde kumdan kaleler yapıyorlar.)
  12. They are building a new hospital in the city center. (Şehir merkezinde yeni bir hastane inşa ediyorlar.)
  13. She built up her confidence through practice. (Pratik yaparak özgüvenini arttırdı.)
  14. He is building a wooden boat in his garage. (Garajında ahşap bir tekne yapıyor.)
  15. The artist is building a sculpture out of recycled materials. (Sanatçı geri dönüştürülmüş malzemelerden bir heykel yapıyor.)
  16. The city council is building a new park for the community. (Belediye yeni bir park oluşturuyor.)
  17. They are building a wall to separate the two properties. (İki mülkü ayırmak için bir duvar inşa ediyorlar.)
  18. The chef is building a reputation for his innovative cuisine. (Şef yenilikçi mutfağıyla ün kazanıyor.)
  19. The company is building a new product line to expand their business. (Şirket işlerini genişletmek için yeni bir ürün hattı oluşturuyor.)
  20. He built a successful business from the ground up. (Sıfırdan başarılı bir iş kurdu.)
  1. The team is building a robot to compete in the international robotics competition. (Takım, uluslararası robot yarışmasına katılmak için bir robot oluşturuyor.)
  2. She built a friendship with her neighbor through a shared love of gardening. (Bahçecilik sevgisiyle komşusuyla arkadaşlık kurdu.)
  3. The company is building a green initiative to reduce their environmental impact. (Şirket, çevresel etkilerini azaltmak için bir yeşil girişim oluşturuyor.)
  4. The student is building their vocabulary by reading books in English. (Öğrenci, İngilizce kitaplar okuyarak kelime dağarcığını genişletiyor.)
  5. He is building his muscles by going to the gym regularly. (Düzenli olarak spor salonuna giderek kaslarını güçlendiriyor.)
  6. The organization is building a community center to provide resources for local residents. (Organizasyon, yerel sakinlere kaynak sağlamak için bir toplum merkezi oluşturuyor.)
  7. The team is building a strategy to win the upcoming game. (Takım, yaklaşan maçı kazanmak için bir strateji oluşturuyor.)
  8. She built a successful career in the fashion industry through hard work and dedication. (Sıkı çalışma ve özveri ile moda endüstrisinde başarılı bir kariyer oluşturdu.)
  9. The company is building a customer loyalty program to retain their customers. (Şirket, müşterilerini elde tutmak için bir müşteri sadakat programı oluşturuyor.)
  10. He is building a financial plan to save for his future. (Geleceği için tasarruf yapmak için bir finansal plan oluşturuyor.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.