Buffeted İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Buffeted İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Buffeted

Buffeted, Türkçe’de “sarsılmak” anlamına gelir. Bu kelime birçok farklı bağlamda kullanılabilir. İşte buffeted kelimesinin 20 örnek cümlesi:

1. The airplane was buffeted by strong winds during the flight. (Uçak, uçuş sırasında şiddetli rüzgarlarla sarsıldı.)
2. The ship was buffeted by huge waves in the stormy sea. (Fırtınalı denizde gemi büyük dalgalarla sarsıldı.)
3. The company was buffeted by a series of financial crises. (Şirket, bir dizi mali krizle sarsıldı.)
4. He was buffeted by conflicting emotions. (Çelişkili duygularla sarsıldı.)
5. The boxer was buffeted by his opponent’s punches. (Bokser, rakibinin yumruklarıyla sarsıldı.)
6. The hiker was buffeted by strong winds on the mountain. (Dağda, güçlü rüzgarlarla sarsıldı.)
7. The car was buffeted by the heavy traffic on the highway. (Otomobil, otoyoldaki yoğun trafiğin etkisiyle sarsıldı.)
8. The city was buffeted by a wave of crime. (Şehir, suç dalgasıyla sarsıldı.)
9. The economy was buffeted by a sudden downturn. (Ekonomi, aniden gelen bir düşüşle sarsıldı.)
10. The stock market was buffeted by the news of the company’s bankruptcy. (Hisse senedi piyasası, şirketin iflas haberiyle sarsıldı.)
11. The reputation of the company was buffeted by scandal after scandal. (Şirketin ünü, skandalın ardından skandalın etkisiyle sarsıldı.)
12. The mountain climber was buffeted by the freezing winds at the summit. (Dağcı, zirvedeki dondurucu rüzgarlarla sarsıldı.)
13. The fragile vase was buffeted by a gust of wind and fell to the ground. (Kırılgan vazo, bir rüzgar esintisiyle sarsıldı ve yere düştü.)
14. The tree was buffeted by the strong winds and lost a branch. (Ağaç, güçlü rüzgarlarla sarsıldı ve bir dalını kaybetti.)
15. The athlete was buffeted by a series of injuries throughout his career. (Sporcu, kariyeri boyunca bir dizi yaralanmayla sarsıldı.)
16. The city was buffeted by a heatwave and power outages. (Şehir, sıcak hava dalgası ve elektrik kesintileriyle sarsıldı.)
17. The ship was buffeted by a sudden storm and ran aground. (Gemi, aniden gelen fırtınayla sarsıldı ve karaya oturdu.)
18. The team was buffeted by a string of defeats and lost their confidence. (Takım, bir dizi yenilgiyle sarsıldı ve özgüvenlerini

yitirdiler.)
19. The community was buffeted by a natural disaster and struggled to recover. (Topluluk, doğal afetle sarsıldı ve toparlanmak için mücadele etti.)

20. The relationship was buffeted by a series of arguments and eventually fell apart. (İlişki, bir dizi tartışmayla sarsıldı ve sonunda sona erdi.)

Bu örnek cümlelerde buffeted kelimesi, farklı bağlamlarda kullanılmıştır ve her biri Türkçe’de “sarsılmak” anlamını taşır.