Buff İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Buff (noun) – a soft, thick piece of cloth or leather used for cleaning or polishing
- I need a buff to clean my car’s windows. (Benim aracımın camlarını temizlemek için bir parça bez gerekli.)
- The maid used a buff to polish the silverware. (Hizmetçi, gümüş eşyaları parlatmak için bir bez kullandı.)
- He wore a buff to clean his shoes. (Ayakkabılarını temizlemek için bir parça bez taktı.)
- She always carries a buff in her purse. (Her zaman çantasında bir bez bulundurur.)
- The buff is stained with oil. (Bez yağ ile lekeli.)
- The buff is very soft and gentle. (Bez çok yumuşak ve naziktir.)
- He used a buff to wipe his glasses. (Gözlüklerini silmek için bir bez kullandı.)
- She used a buff to dust the furniture. (Mobilyaları temizlemek için bir bez kullandı.)
- He put the buff in the washing machine. (Bezi çamaşır makinesine koydu.)
- The buff is made of microfiber. (Bez mikrofiberden yapılmıştır.)
- She bought a pack of buffs from the store. (Mağazadan bir paket bez satın aldı.)
- He threw the dirty buff in the trash. (Kirli bezini çöpe attı.)
- She uses a buff to clean her laptop screen. (Dizüstü bilgisayar ekranını temizlemek için bir bez kullanır.)
- The buff is very absorbent. (Bez çok emicidir.)
- He uses a buff to clean his golf clubs. (Golf sopalarını temizlemek için bir bez kullanır.)
- She always has a buff handy. (Her zaman hazır bir bez bulundurur.)
- The buff is too rough for delicate surfaces. (Bez, hassas yüzeyler için çok sert.)
- He uses a buff to apply wax to his car. (Aracına mum uygulamak için bir bez kullanır.)
- She uses a buff to clean her jewelry. (Takılarını temizlemek için bir bez kullanır.)
- The buff left a streak on the window. (Bez pencerede iz bıraktı.)
Buff (adjective) – having a muscular and well-built physique
- He’s been working out a lot, and now he looks buff. (Çok egzersiz yapmış ve şimdi kaslı görünüyor.)
- She has a buff body from all the exercise she does. (Yaptığı tüm egzersizler sayesinde kaslı bir vücudu var.)
- He’s been hitting the gym every day to get buff. (Kaslı olmak için her gün spor salonuna gidiyor.)
- She loves guys who are buff and muscular. (Kaslı ve kaslı erkeklerden hoşlanıyor.)
- He’s been on a strict diet and exercise regimen to get buff. (Kaslı olmak için sıkı bir diyet ve egzersiz programına bağlı kalmıştı.)
- She thinks he looks sexy now that he’s buff. (Şimdi kaslı olduğu için ona seksi görünüyor.)
- He’s been lifting weights to get buff for the summer. (Yaz için kaslı olmak için ağırlık kaldırıyor.)
- She admires the dedication it takes to get buff. (Kaslı olmak için gereken özveriyi takdir ediyor.)
- He’s been getting compliments on how buff he looks. (Kaslı göründüğü için iltifatlar alıyor.)
- She thinks it’s important to stay buff as you get older. (Yaşlandıkça kaslı kalmak önemlidir diye düşünüyor.)
- He’s been taking protein supplements to help him get buff. (Kaslı olmasına yardımcı olmak için protein takviyeleri alıyor.)
- She likes to show off her buff arms in sleeveless tops. (Kolsuz üstlerde kaslı kollarını sergilemeyi seviyor.)
- He’s been working on his abs to get a buff stomach. (Kaslı bir karın için karın kasları üzerinde çalışıyor.)
- She thinks he’s always looked buff, even before he started working out. (Egzersiz yapmaya başlamadan önce bile hep kaslı göründüğünü düşünüyor.)
- He’s been doing push-ups and pull-ups to get buff. (Kaslı olmak için şınav ve barfiks yapıyor.)
- She’s been impressed with his buff physique since they met. (Tanıştıklarından beri kaslı görünümüne hayran kalıyor.)
- He’s been wearing tank tops to show off his buff arms. (Kaslı kollarını sergilemek için askılı üstler giyiyor.)
- She thinks being buff makes him more attractive. (Kaslı olmanın onu daha çekici yaptığını düşünüyor.)
- He’s been getting a lot of attention from women now that he’s buff. (Şimdi kaslı olduğu için kadınların ilgisini çekiyor.)
- She thinks it’s amazing how buff he’s become in such a short amount of time. (Kısa bir sürede nasıl kaslı hale geldiği ona göre inanılmaz.)
Hemen Yorum Yaz