Brutally İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Brutally İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Brutally Nedir?

Brutally kelimesi, “acımasızca”, “vahşice”, “şiddetle” gibi anlamlara gelir. Bir eylemin son derece sert veya acımasız olması durumunu ifade etmek için kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. She was brutally attacked in the parking lot.
    (Türkçe: O, otoparkta acımasızca saldırıya uğradı.)

  2. The movie depicts the brutal reality of war.
    (Türkçe: Film, savaşın acımasız gerçekliğini tasvir ediyor.)

  3. The company’s new policies were brutally enforced.
    (Türkçe: Şirketin yeni politikaları acımasızca uygulandı.)

  4. The boxer delivered a brutally powerful punch.
    (Türkçe: Boksör, acımasızca güçlü bir yumruk attı.)

  5. The prisoners were treated brutally by the guards.
    (Türkçe: Mahkumlar gardiyanlar tarafından acımasızca muamele gördü.)

  6. The storm brutally tore through the town, leaving destruction in its wake.
    (Türkçe: Fırtına kasabayı acımasızca yırtıp geçti ve yıkıma sebep oldu.)

  7. The dictator ruled his country with a brutally iron fist.
    (Türkçe: Diktatör ülkesini acımasızca demir yumrukla yönetti.)

  8. The critics were brutally honest in their reviews of the book.
    (Türkçe: Eleştirmenler, kitap hakkındaki yorumlarında acımasızca dürüsttüler.)

  9. The victim’s family was brutally torn apart by the tragedy.
    (Türkçe: Kurbanın ailesi trajedi tarafından acımasızca parçalandı.)

  10. The team suffered a brutally humiliating defeat.
    (Türkçe: Takım acımasızca küçük düşürücü bir yenilgi yaşadı.)

  11. The criminal was given a brutally long prison sentence.
    (Türkçe: Suçlu acımasızca uzun bir hapis cezasına çarptırıldı.)

  12. The soldiers were trained to be brutally efficient in combat.
    (Türkçe: Askerler savaşta acımasızca etkili olmaları için eğitildi.)

  13. The victim’s body was brutally mutilated.
    (Türkçe: Kurbanın bedeni acımasızca parçalandı.)

  14. The workers were paid brutally low wages.
    (Türkçe: İşçiler acımasızca düşük ücretlerle ödüllendirildi.)

  15. The criminal organization used brutally violent tactics to achieve their goals.
    (Türkçe: Suç örgütü, hedeflerine ulaşmak için acımasızca şiddetli taktikler kullandı.)

  16. The hurricane hit the coastal town brutally hard.

  1. The boxer was brutally knocked out in the first round.
    (Türkçe: Boksör ilk turda acımasızca nakavt oldu.)

  2. The soldiers faced brutally harsh conditions during the winter.
    (Türkçe: Askerler kış boyunca acımasızca zorlu koşullarla karşı karşıya kaldılar.)

  3. The victim’s family was left with brutally painful memories.
    (Türkçe: Kurbanın ailesi acımasızca acı verici anılarla baş başa kaldı.)

  4. The boss brutally criticized the employee’s work, causing her to quit.
    (Türkçe: Patron çalışanın işini acımasızca eleştirdi ve onun istifa etmesine neden oldu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.