Brusque İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Brusque İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bruş

Bruş, aniden veya kaba bir şekilde yapılan bir hareketi veya söylenen bir sözü ifade eden bir kelimedir.

  • Bruş kelimesinin örnek cümleleri:
  • The teacher gave a brusque reply to the student’s question. (Öğretmen, öğrencinin sorusuna karşı kaba bir cevap verdi.)
  • She was taken aback by his brusque manner. (Onun kaba tavırları karşısında şaşırdı.)
  • He brusquely told her to leave him alone. (Ona kaba bir şekilde kendisini yalnız bırakması söyledi.)
  • The brusque customer service left a bad taste in my mouth. (Kaba müşteri hizmetleri tadı damağımda kötü bıraktı.)
  • His brusque mannerisms made it difficult for him to make friends. (Kaba tavırları arkadaş edinmesini zorlaştırdı.)
  • The brusque handling of the situation caused more problems than it solved. (Durumun kaba bir şekilde ele alınması çözmekten daha fazla soruna yol açtı.)
  • He gave a brusque nod of his head, indicating he was ready to leave. (Başını kaba bir şekilde sallayarak ayrılmaya hazır olduğunu belirtti.)
  • Her brusque tone of voice made it clear she was not in the mood to talk. (Kaba ses tonu, konuşmak istemediği açıkça belli ediyordu.)
  • The brusque way he dismissed the idea was disheartening. (Fikri kaba bir şekilde reddetmesi, moralimi bozdu.)
  • He made a brusque exit from the party, not saying goodbye to anyone. (Partiden kaba bir şekilde ayrılarak kimseye veda etmedi.)
  • His brusque attitude towards the project caused tension among the team members. (Proje hakkındaki kaba tutumu takım üyeleri arasında gerilime neden oldu.)
  • The brusque way he spoke to his mother was unacceptable. (Annesine karşı kaba konuşması kabul edilemezdi.)
  • She was offended by the brusque way he dismissed her suggestion. (Önerisini kaba bir şekilde reddetmesi onu incitti.)
  • His brusque behavior towards his employees was unacceptable. (Çalışanlarına karşı kaba davranışları kabul edilemezdi.)
  • The brusque manner in which he greeted his guests was unprofessional. (

    Misafirlerini karşıladığı kaba tavırları profesyonel değildi.)

  • She was surprised by his brusque response to her apology. (Özür dilemesine karşı verdiği kaba yanıt onu şaşırttı.)
  • The brusque way he treated his colleagues caused a lot of resentment. (İş arkadaşlarına karşı gösterdiği kaba tavırlar birçok kişinin tepkisine neden oldu.)
  • His brusque mannerisms made him difficult to work with. (Kaba tavırları onunla çalışmayı zorlaştırdı.)
  • She was taken aback by his brusque interruption of her presentation. (Sunumuna kaba bir şekilde müdahale etmesi onu şaşırttı.)
  • The brusque way he ended the meeting left everyone feeling uneasy. (Toplantıyı kaba bir şekilde sonlandırması herkesi rahatsız etti.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.