Broach İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Broach İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Broach (Fiil) – Anlamı: Konuyu açmak, gündeme getirmek

1. I’d like to broach a sensitive topic during our meeting today. (Bugünkü toplantımızda hassas bir konuyu gündeme getirmek istiyorum.)
2. She broached the subject of a pay raise with her boss. (Maaş artışı konusunu patronuyla açtı.)
3. He was hesitant to broach the subject of a promotion with his supervisor. (Terfi konusunu amiriyle açmaktan çekindi.)
4. It’s important to broach the issue of mental health in the workplace. (İşyerinde mental sağlık konusunu açmak önemlidir.)
5. We need to broach the topic of diversity and inclusion in our company. (Şirketimizde çeşitlilik ve kapsayıcılık konusunu açmamız gerekiyor.)
6. She finally broached the idea of getting a dog with her husband. (En sonunda kocasıyla bir köpek sahibi olma fikrini açtı.)
7. The teacher broached the subject of bullying with her class. (Öğretmen sınıfıyla birlikte zorbalık konusunu gündeme getirdi.)
8. It took a while for him to broach the idea of a vacation with his boss. (Patronuyla tatil fikrini açmak biraz zaman aldı.)
9. The politician broached the topic of immigration reform in her speech. (Politikacı konuşmasında göçmen reformu konusunu açtı.)
10. He was nervous to broach the topic of salary negotiation with his new employer. (Yeni işvereniyle ücret müzakeresi konusunu açmak için endişeliydi.)
11. The couple decided to broach the subject of marriage after dating for a year. (Bir yıl çıktıktan sonra evlilik konusunu açmaya karar verdiler.)
12. The team leader broached the idea of working remotely with his colleagues. (Takım lideri meslektaşlarıyla uzaktan çalışma fikrini gündeme getirdi.)
13. She broached the subject of a promotion with HR during her performance review. (Performans değerlendirmesi sırasında insan kaynaklarıyla terfi konusunu açtı.)
14. The employee decided to broach the topic of flexible work hours with her manager. (Esnek çalışma saatleri konusunu yöneticisiyle açmaya karar veren çalışan.)
15. The couple finally broached the idea of starting a family. (Sonunda aile kurma fikrini açtılar.)
16. The professor broached the topic of plagiarism with his students. (Profesör öğrencileriyle birlikte intihal konusunu açtı.)
17. It’s important to broach the subject of sustainability in our daily lives. (Günlük hayatımızda sürdürülebilirlik konusunu gündeme getirmek önemlidir.)
18. She broached the idea of a company-wide volunteer program with her CEO. (CEO’suyla tüm şirketi kapsayan bir gönüllü programı fikrini açtı.)
19. The manager bro

ached the topic of time management with his team. (Yönetici ekibiyle birlikte zaman yönetimi konusunu gündeme getirdi.)
20. The coach decided to broach the subject of mental toughness with his athletes. (Antrenör sporcularıyla birlikte zihinsel dayanıklılık konusunu açmaya karar verdi.)

Türkçe karşılıklar:

• Konuyu açmak
• Gündeme getirmek
• Açıklamak
• İfade etmek
• Tartışmaya açmak
• Önermek
• Dile getirmek
• Belirtmek
• Değerlendirmek
• Sunmak
• İşlemek
• Masaya yatırmak
• Konuşmak
• İfade etmek
• Tartışmak
• Belirtmek
• Sorgulamak
• Görüşmek
• İncelemek
• Açıklamak