Brindle-Brindled İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Brindle-Brindled İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Brindle – Çizgili, lekeli

Brindle, genellikle kahverengi veya siyah zemin üzerindeki koyu renkli çizgiler veya lekelerden oluşan bir desen olarak tanımlanır. İşte brindle kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle:

1. The brindle coat of the dog made it stand out from the other puppies. (Köpeğin çizgili postu, diğer yavrulardan sıyrılmasını sağladı.)
2. She adopted a brindle cat from the animal shelter. (Hayvan barınağından çizgili bir kedi sahiplendi.)
3. The brindle markings on the horse’s legs were very distinctive. (Atın bacaklarındaki çizgili işaretler çok belirgin idi.)
4. He wears a brindle belt with his jeans. (Jeanleriyle birlikte çizgili bir kemer takar.)
5. The brindle pattern on the snake’s skin was mesmerizing. (Yılanın derisindeki çizgili desen büyüleyiciydi.)
6. The brindle cow grazed peacefully in the field. (Çizgili inek tarlada huzurlu bir şekilde otlatıldı.)
7. The brindle tiger was the highlight of the zoo. (Çizgili kaplan, hayvanat bahçesinin en ilgi çekici hayvanıydı.)
8. The sofa was upholstered in a brindle fabric. (Kanepe, çizgili bir kumaşla döşenmişti.)
9. The brindle patches on the bulldog’s face gave it a fierce look. (Bulldog’un yüzündeki çizgili lekeler, ona korkusuz bir görünüm kazandırdı.)
10. She wore a brindle scarf to match her outfit. (Kıyafetine uygun çizgili bir atkı takmıştı.)
11. The brindle color of the fish made it blend in with the rocks. (Balığın çizgili rengi, onu kayalarla uyumlu hale getirdi.)
12. The brindle backpack was perfect for hiking. (Çizgili sırt çantası yürüyüş için mükemmeldi.)
13. The brindle spots on the giraffe’s neck were unlike any other animal’s markings. (Zürafanın boynundaki çizgili lekeler, diğer hayvanların işaretlerine benzemiyordu.)
14. The brindle curtains added a pop of color to the room. (Çizgili perdeler odaya renk kattı.)
15. The brindle coat of the hamster made it look like a miniature tiger. (Hamsterın çiz

gili postu, onu bir minyatür kaplan gibi gösterdi.)
16. The brindle backpack was easy to spot in the crowded airport. (Kalabalık havalimanında çizgili sırt çantası kolayca fark edildi.)

17. The brindle stripes on the zebra’s coat were perfectly aligned. (Zebra postundaki çizgili şeritler mükemmel bir şekilde hizalanmıştı.)
18. The brindle wallpaper added texture to the room. (Çizgili duvar kağıdı odaya dokulu bir görünüm kazandırdı.)
19. The brindle patches on the boxer’s chest were his signature markings. (Bokserin göğsündeki çizgili lekeler, onun imza işaretleri idi.)
20. The brindle backpack was made of durable material. (Çizgili sırt çantası dayanıklı malzemeden yapılmıştı.)

Bu örneklerde, brindle kelimesi çizgili veya lekeli bir deseni ifade etmek için kullanılmıştır. Birçok farklı hayvan türü ve eşya çeşidi bu desene sahip olabilir.