Briefcase İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Briefcase İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Briefcase

Briefcase, Türkçe anlamı olarak “evrak çantası” olarak kullanılır. Genellikle iş hayatında kullanılan bu çanta, belgelerin ve diğer kişisel eşyaların saklanması için tasarlanmıştır.

Örnek cümleler:


1. I always carry my briefcase with me to work. (Her zaman işe gidince yanımda evrak çantamı taşırım.)
2. He forgot his briefcase in the taxi. (Takside evrak çantasını unuttu.)
3. The briefcase is made of genuine leather. (Evrak çantası hakiki deriden yapılmıştır.)
4. She keeps her laptop in her briefcase. (Laptop’unu evrak çantasında saklar.)
5. He was surprised to find his briefcase missing. (Evrak çantasının kaybolduğunu görünce şaşırdı.)
6. The briefcase is heavy because it is full of papers. (Evrak çantası, kağıtlarla dolu olduğu için ağırdır.)
7. I need to organize the papers in my briefcase. (Evrak çantamdaki kağıtları düzenlemem gerekiyor.)
8. She opened her briefcase to show me some documents. (Bazı belgeleri göstermek için evrak çantasını açtı.)
9. He left his briefcase unattended in the airport. (Havalimanında evrak çantasını gözetimsiz bıraktı.)
10. She carries her briefcase on her shoulder. (Evrak çantasını omuzunda taşır.)
11. I need to buy a new briefcase for my business trips. (İş seyahatleri için yeni bir evrak çantası almam gerekiyor.)
12. The briefcase has a combination lock for security. (Evrak çantası güvenlik için kombinasyon kilitlidir.)
13. She put the files in her briefcase and left the office. (Dosyaları evrak çantasına koydu ve ofisten ayrıldı.)
14. He searched through his briefcase to find his phone. (Telefonunu bulmak için evrak çantasını aradı.)
15. The briefcase is big enough to fit a laptop and some documents. (Evrak çantası, bir laptop ve bazı belgeleri sığdıracak kadar büyüktür.)
16. She bought a new briefcase to match her new outfit. (Yeni kıyafetine uyacak yeni bir evrak çantası aldı.)
17. He pulled out a folder from his briefcase and handed it to me. (Evrak çantasından bir dosya çıkardı ve bana verdi.)
18. She realized she had left her briefcase in the car. (Arabada evrak çantasını unuttuğunu fark etti.)
19. The briefcase has several compartments for organization. (Evrak çantası, düzen için çeşitli bölümlere sahiptir.)
20. He put his briefcase down and sat in the waiting area. (Evrak çantasını yere koydu ve bekleme alanına oturdu.)

Türkçe karşılıklar:


1. I always carry my briefcase with me to work. (Her zaman işe gidince yanımda evrak çantamı taşırım.)
2. He forgot his briefcase in the taxi. (Takside evrak çantasını unuttu.)
3. The briefcase is made of genuine leather. (Evrak çantası hakiki deriden yapılmıştır.)
4. She keeps her laptop in her briefcase. (Laptop’unu evrak çantasında saklar.)
5. He was surprised to find his briefcase missing. (Evrak çantasının kaybolduğunu görünce şaşırdı.)
6. The briefcase is heavy because it is full of papers. (Evrak çantası, kağıtlarla dolu olduğu için ağırdır.)
7. I need to organize the papers in my briefcase. (Evrak çantamdaki kağıtları düzenlemem gerekiyor.)
8. She opened her briefcase to show me some documents. (Bazı belgeleri göstermek için evrak çantasını açtı.)
9. He left his briefcase unattended in the airport. (Havalimanında evrak çantasını gözetimsiz bıraktı.)
10. She carries her briefcase on her shoulder. (Evrak çantasını omuzunda taşır.)
11. I need to buy a new briefcase for my business trips. (İş seyahatleri için yeni bir evrak çantası almam gerekiyor.)
12. The briefcase has a combination lock for security. (Evrak çantası güvenlik için kombinasyon kilitlidir.)
13. She put the files in her briefcase and left the office. (Dosyaları evrak çantasına koydu ve ofisten ayrıldı.)
14. He searched through his briefcase to find his phone. (Telefonunu bulmak için evrak çantasını aradı.)
15. The briefcase is big enough to fit a laptop and some documents. (Evrak çantası, bir laptop ve bazı belgeleri sığdıracak kadar büyüktür.)
16. She bought a new briefcase to match her new outfit. (Yeni kıyafetine uyacak yeni bir evrak çantası aldı.)
17. He pulled out a folder from his briefcase and handed it to me. (Evrak çantasından bir dosya çıkardı ve bana verdi.)
18. She realized she had left her briefcase in the car. (Arabada evrak çantasını unuttuğunu fark etti.)
19. The briefcase has several compartments for organization. (Evrak çantası, düzen için çeşitli bölümlere sahiptir.)
20. He put his briefcase down and sat in the waiting area. (Evrak çantasını yere koydu ve bekleme alanına oturdu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.