Break-İn İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Break-İn İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

BREAK-IN

Break-in, Türkçe’de “girme” anlamına gelir. Genellikle evlere, iş yerlerine veya araçlara izinsiz giriş yapma eylemini ifade eder.

  1. The break-in at the jewelry store was caught on camera. (Kuyumcu dükkanındaki hırsızlık kameralara yansıdı.)
  2. The homeowners were devastated after the break-in. (Evin sahipleri, hırsızlık olayından sonra yıkılmışlardı.)
  3. The police are investigating the break-in at the bank. (Polis, bankadaki hırsızlık olayını araştırıyor.)
  4. We need to install a security system to prevent break-ins. (Hırsızlıkları önlemek için bir güvenlik sistemi kurmamız gerekiyor.)
  5. The break-in occurred during the night while everyone was asleep. (Hırsızlık gece boyunca herkes uyurken gerçekleşti.)
  6. The store had to close temporarily after the break-in. (Dükkan, hırsızlık olayından sonra geçici olarak kapatmak zorunda kaldı.)
  7. The break-in was committed by a group of teenagers. (Hırsızlık olayı bir grup genç tarafından işlendi.)
  8. The family was grateful that nothing was taken during the break-in. (Aile, hırsızlık olayı sırasında hiçbir şeyin çalınmamış olmasına şükretti.)
  9. The break-in was reported to the police immediately. (Hırsızlık olayı hemen polise bildirildi.)
  10. The thieves left fingerprints at the scene of the break-in. (Hırsızlar, hırsızlık yerinde parmak izleri bıraktılar.)
  11. The break-in resulted in significant damage to the property. (Hırsızlık olayı, mülke önemli ölçüde zarar verdi.)
  12. The break-in was carefully planned and executed. (Hırsızlık olayı dikkatlice planlandı ve uygulandı.)
  13. The store owner is offering a reward for any information about the break-in. (Dükkan sahibi, hırsızlık olayıyla ilgili herhangi bir bilgi için ödül teklif ediyor.)
  14. The break-in was a wake-up call for the community to improve their security measures. (Hırsızlık olayı, topluluğun güvenlik önlemlerini arttırması için bir uyarı oldu.)
  15. The break-in happened despite the security guard being on duty. (Güvenlik görevlisi görev başındayken bile hırsızlık olayı meydana geldi.)
  16. The break-in was foiled by the quick thinking of the homeowner. (Hırsızlık olayı, ev sahibinin hızlı düşünmesi sayesinde başarısız oldu.)
  17. The thieves used a crowbar to break into the building. (Hırsızlar, binaya girmek için bir levye kullandılar.)
  18. The break-in was a shock to the small town. (Hırsızlık o
  1. The company lost valuable equipment during the break-in. (Şirket, hırsızlık olayı sırasında değerli ekipmanlarını kaybetti.)
  2. The break-in was a reminder to always lock your doors and windows. (Hırsızlık olayı, kapı ve pencerelerinizi her zaman kilitlemeniz gerektiğini hatırlatıcı oldu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.