Bravado İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bravado İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bravado Nedir?

Bravado, kendini göstermek, övünmek ve gösteriş yapmak için gereksiz yere özgüven ve cesaret gösterme eylemidir.

Örnek Cümleler:

1. He jumped off the cliff with bravado, but inside he was terrified. (O, cesaret kılıfı altında korku içinde uçurumdan atladı.)
2. The young man’s bravado got him into trouble. (Genç adamın gösterişleri onu sorunların içine soktu.)
3. Her bravado hid her insecurities. (Onun kendinden emin tavırları, güvensizliklerini gizledi.)
4. His bravado was just a cover for his lack of skills. (Onun özgüveni, yeteneksizliğini örtmek için sadece bir kılıftı.)
5. The politician’s bravado failed to impress the audience. (Siyasetçinin gösterişleri izleyicileri etkilemekte başarısız oldu.)
6. The athlete’s bravado before the game intimidated his opponents. (Sporcunun maç öncesi gösterişleri rakiplerini korkuttu.)
7. The singer’s bravado on stage was just a show. (Şarkıcının sahnedeki gösterişi sadece bir gösteriydi.)
8. His bravado couldn’t hide his lack of experience. (Onun gösterişi, deneyimsizliğini gizleyemedi.)
9. She was full of bravado when she confronted her boss. (Patronuyla karşı karşıya geldiğinde kendinden emin tavırlar sergiledi.)
10. The team’s bravado helped them win the championship. (Takımın özgüveni, şampiyonluğu kazanmalarına yardımcı oldu.)
11. His bravado was annoying to his coworkers. (Onun gösterişi, iş arkadaşları için rahatsız ediciydi.)
12. The soldier’s bravado was necessary in the face of danger. (Askerin cesareti, tehlike karşısında gereklidi.)
13. His bravado turned into embarrassment when he failed. (Başarısız olduğunda onun özgüveni utançla sonuçlandı.)
14. The rapper’s bravado was a part of his persona. (Rapçinin gösterişi, kişiliğinin bir parçasıydı.)
15. Her bravado made her seem arrogant. (Onun gösterişi, kendini beğenmiş gibi görünmesine neden oldu.)
16. The actor’s bravado was convincing on screen. (Aktörün gösterişi, ekranda inandırıcıydı.)
17. His bravado was a cover for his fear of failure. (Onun gösterişi, başarısızlık korkusunu örtmek için bir kılıftı.)
18. The CEO’s bravado was necessary for the success of the company. (CEO’nun özgüveni, şirketin başarısı için gereklidi.)
19. Her bravado was a result of her upbringing. (Onun gösterişi, yetiştirilmesinin bir sonuc

20. The criminal’s bravado led to his downfall. (Suçlunun gösterişi, düşüşüne yol açtı.)

Türkçe Karşılıklar:

1. Cesaret kılıfı
2. Gösteriş
3. Özgüven
4. Yeteneksizlik örtbası
5. İzleyicileri etkilemekte başarısızlık
6. Rakipleri korkutmak
7. Sahne gösterisi
8. Deneyimsizlik örtbası
9. Patronuyla yüzleşme
10. Şampiyonluk kazanma
11. İş arkadaşlarını rahatsız etme
12. Tehlike karşısında gereklilik
13. Utanç
14. Kişilik özelliği
15. Kendini beğenmişlik
16. Ekranda inandırıcılık
17. Başarısızlık korkusunun örtbası
18. Şirket başarısı için gereklilik
19. Yetiştirilmenin sonucu
20. Düşüşe yol açma