Bother With İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bother With İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bother İngilizce Anlamı ve Kullanımı:

Bother, rahatsız etmek, canını sıkmak, endişelenmek, zahmet vermek anlamlarına gelir.

Örnek cümleler:

1. Don’t bother me! – Beni rahatsız etme!
2. I don’t want to bother you, but I need your help. – Seni rahatsız etmek istemiyorum ama yardımına ihtiyacım var.
3. She didn’t want to bother him, so she left without saying goodbye. – Onu rahatsız etmek istemedi, bu yüzden veda etmeden ayrıldı.
4. It doesn’t bother me if you’re late. – Sen geç kalırsan beni rahatsız etmez.
5. The noise from the construction site is bothering me. – İnşaat alanındaki gürültü beni rahatsız ediyor.
6. I’m sorry to bother you, but do you have a minute? – Seni rahatsız etmek istemem ama bir dakikan var mı?
7. He bothered her with his constant complaints. – Sürekli şikayetleriyle onu rahatsız etti.
8. She didn’t want to bother him, so she carried the heavy box by herself. – Onu rahatsız etmek istemedi, bu yüzden ağır kutuyu tek başına taşıdı.
9. I’m sure the noise will bother the neighbors. – Eminim gürültü komşuları rahatsız edecek.
10. Don’t bother trying to explain, I already understand. – Açıklama yapmaya uğraşma, zaten anladım.
11. He’s always bothering me with his stupid jokes. – O aptal şakalarıyla beni sürekli rahatsız ediyor.
12. I’m sorry to bother you, but could you tell me the time? – Seni rahatsız etmek istemem ama saat kaç?

13. She didn’t want to bother her parents with her problems. – Sorunlarıyla ebeveynlerini rahatsız etmek istemedi.
14. The hot weather is bothering me. – Sıcak hava beni rahatsız ediyor.
15. Please don’t bother the other passengers. – Lütfen diğer yolcuları rahatsız etmeyin.
16. I don’t want to bother you with my problems. – Sorunlarımla seni rahatsız etmek istemiyorum.
17. The noise from the party bothered the neighbors. – Partiden gelen gürültü komşuları rahatsız etti.
18. He’s bothering me with his constant texting. – Sürekli mesajlarıyla beni rahatsız ediyor.
19. I don’t want to bother you, but could you lend me some money? – Seni rahatsız etmek istemem ama bana biraz para ödünç verebilir misin?
20. The little girl was bothering her older brother with her questions. – Küçük kız sorularıyla büyük kardeşini rahatsız ediyordu.