Book İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Book İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

BOOK (Kitap)

Book kelimesi, yazılı veya basılı bir yayın olan, özellikle kapağı ve sayfaları arasında metin, resim, veya bilgi içeren bir nesne anlamına gelir.

  1. I always carry a book with me wherever I go. (Her gittiğim yerde yanımda mutlaka bir kitap taşırım.)
  2. Reading a book is a great way to relax. (Kitap okumak rahatlamak için harika bir yoldur.)
  3. She spent the whole afternoon reading her book. (Tüm öğleden sonra kitabını okumakla geçirdi.)
  4. I prefer paper books to e-books. (Elektronik kitaplardansa kağıt kitapları tercih ederim.)
  5. This is the best book I’ve read in years. (Bu, yıllardır okuduğum en iyi kitap.)
  6. I bought this book for my sister’s birthday. (Bu kitabı kız kardeşimin doğum günü için aldım.)
  7. The library has a huge collection of books. (Kütüphane, devasa bir kitap koleksiyonuna sahiptir.)
  8. I need to return this book to the library by next week. (Bu kitabı gelecek haftaya kadar kütüphaneye geri vermem gerekiyor.)
  9. He has a habit of reading a book before going to bed. (Yatmadan önce bir kitap okuma alışkanlığı var.)
  10. The author of this book won several awards for it. (Bu kitabın yazarı birkaç ödül kazandı.)
  11. I’m looking for a good book to read on my vacation. (Tatilimde okumak için iyi bir kitap arıyorum.)
  12. She has a large collection of rare books. (Nadir kitapların büyük bir koleksiyonu var.)
  13. I borrowed this book from my friend. (Bu kitabı arkadaşımdan ödünç aldım.)
  14. The bookstore sells all kinds of books. (Kitapçı her türlü kitap satıyor.)
  15. I can’t put this book down, it’s so good! (Bu kitabı bırakamıyorum, çok güzel!)
  16. The history book was full of interesting facts. (Tarih kitabı ilginç gerçeklerle doluydu.)
  17. She’s been working on writing a book for years. (Yıllardır bir kitap yazma üzerine çalışıyor.)
  18. I like to read books on a variety of topics. (Çeşitli konularda kitap okumayı seviyorum.)
  19. The teacher asked the students to bring their books to class. (Öğretmen öğrencilerden sınıfa kitaplarını getirmelerini istedi.)
  20. The bookstore had a sale, so I bought five books. (Kitapçıda bir indirim vardı, bu yüzden beş kitap satın aldım.)
  1. She used a bookmark to mark her place in the book. (Yerini belirlemek için bir ayraç kullandı.)
  2. The bookshelf was filled with books from floor to ceiling. (Kitaplık tabanından tavana kadar kitaplarla doluydu.)
  3. He wrote a book about his experiences traveling the world. (Dünyayı gezerek edindiği deneyimler hakkında bir kitap yazdı.)
  4. The children’s book had colorful illustrations on every page. (Çocuk kitabı her sayfada renkli illüstrasyonlarla doluydu.)
  5. She donated all her old books to the local library. (Tüm eski kitaplarını yerel kütüphaneye bağışladı.)
  6. The book was written in a foreign language, so I had to read it with a dictionary. (Kitap yabancı bir dilde yazılmıştı, bu yüzden sözlükle okumak zorunda kaldım.)
  7. He recommended a book that he thought I would enjoy reading. (Okumaktan zevk alacağımı düşündüğü bir kitap önerdi.)
  8. The novel was so gripping that I finished it in one sitting. (Roman o kadar sürükleyiciydi ki tek seferde bitirdim.)
  9. The cookbook had recipes for all kinds of dishes. (Yemek kitabı her türlü yemek tarifi içeriyordu.)
  10. She used the book as a reference for her research paper. (Araştırma makalesi için kaynak olarak kitabı kullandı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.