Boat İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Boat İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Boat (Tekne)

Boat, su üzerinde seyahat etmek için kullanılan küçük bir taşıt aracıdır. Genellikle deniz, göl veya nehirlerde kullanılır.

  1. I love to go fishing on my boat. (Teknemde balık tutmaya bayılırım.)
  2. We rented a boat for the weekend. (Hafta sonu için bir tekne kiraladık.)
  3. The boat sailed smoothly on the calm water. (Tekne sakin su üzerinde sorunsuz bir şekilde seyretti.)
  4. They took a boat tour of the harbor. (Limanı tekne turu ile gezdiler.)
  5. He rowed the boat across the lake. (Gölü kürek çekerek geçti.)
  6. The boat capsized in the stormy sea. (Tekne fırtınalı denizde alabora oldu.)
  7. We docked the boat at the marina. (Teknemizi marinaya yanaştırdık.)
  8. She sat at the back of the boat and enjoyed the view. (Teknenin arkasında oturup manzaranın tadını çıkardı.)
  9. They sailed their boat to a remote island. (Tekneleriyle uzak bir adaya yelken açtılar.)
  10. The boat was powered by a small outboard motor. (Tekne küçük bir dıştan takma motorla çalışıyordu.)
  11. He built a wooden boat by hand. (Elle ahşap bir tekne yapmıştı.)
  12. The boat slowly drifted down the river. (Tekne yavaşça nehri aşağıya doğru sürüklendi.)
  13. They set up a canopy on the boat to shade themselves from the sun. (Güneşten kendilerini korumak için teknenin üzerine bir tent kurmuşlardı.)
  14. The boat was equipped with life jackets and safety gear. (Tekne can yelekleri ve güvenlik ekipmanlarıyla donatılmıştı.)
  15. The boat race attracted a lot of spectators. (Tekne yarışı birçok seyirci çekti.)
  16. They anchored the boat in a secluded cove. (Tekneyi tenha bir koya demirlemişlerdi.)
  17. The boat’s hull was painted blue and white. (Teknenin gövdesi mavi ve beyaza boyanmıştı.)
  18. We watched the sunset from the boat. (Tekneden günbatımını izledik.)
  19. They hired a captain to navigate the boat. (Tekneyi yönlendirmesi için bir kaptan kiraladılar.)
  20. The boat trip was the highlight of our vacation. (Tekne yolculuğu tatilimizin en öne çıkan aktivitesiydi.)

Sailing (Yelkencilik)

Sailing, rüzgar gücüyle hareket eden bir teknenin yönetimi ve kontrolüdür. Yelkenler, direkler ve rüzgarın yönüne göre ayarlanan diğer ekipmanlar kullanılır.

  1. She enjoys sailing on the open sea. (Açık denizde yelkencilik yapmaktan hoşlanır.)
  2. They competed in a sailing regatta last summer. (Geçen yaz bir yelken yarışmasına katıldılar.)
  3. He learned to sail when he was a teenager. (Gençken yelkencilik yapmayı öğrendi.)
  4. The sailboat cruised along the coastline. (Yelkenli tekne sahil boyunca yol aldı.)
  5. She adjusted the sails to catch the wind. (Rüzgarı yakalamak için yelkenleri ayarladı.)
  6. The sailing club organizes weekly races. (Yelken kulübü haftalık yarışmalar düzenler.)
  7. They set out to sea on a sailing adventure. (Yelken macerasına çıkmak için denize açıldılar.)
  8. He purchased a new sail for his boat. (Teknesi için yeni bir yelken satın aldı.)
  9. The sailboat tacked back and forth to catch the wind. (Yelkenli tekne rüzgarı yakalamak için ileri geri yaptı.)
  10. She steered the sailboat into the harbor. (Yelkenli tekneyi limana yönlendirdi.)
  11. They joined a sailing school to improve their skills. (Becerilerini geliştirmek için bir yelken okuluna katıldılar.)
  12. The sailing trip lasted for two weeks. (Yelken gezisi iki hafta sürdü.)
  13. They hoisted the sails and set off on their journey. (Yelkenleri açtılar ve yolculuğa çıktılar.)
  14. The sailing conditions were perfect that day. (Yelken şartları o gün mükemmeldi.)
  15. He wore a life jacket while sailing. (Yelkencilik yaparken can yeleği giydi.)
  16. They anchored the sailboat in a sheltered cove. (Yelkenli tekneyi korunaklı bir koya demirlediler.)
  17. She learned how to navigate by the stars during a sailing course. (Yelken kursu sırasında yıldızlara göre yönlendirmeyi öğrendi.)
  18. They admired the sunset while sailing on the lake. (Göle yelkencilik yaparken günbatımını hayranlıkla izlediler.)
  19. The sailboat was equipped with GPS and other navigational tools. (Yelkenli tekne GPS ve diğer navigasyon araçlarıyla donatılmıştı.)
  20. They enjoyed the peace and tranquility of sailing on a calm sea. (Sakin bir denizde yelkencilik yapmanın huzur ve sükunetini yaşadılar.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.