Blustery İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Blustery İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Blustery Nedir?

Blustery, sert rüzgarlı ve fırtınalı havalarda kullanılan bir kelime olarak tanımlanır.

Örnek Cümleler:

  1. The blustery weather made it difficult to walk to work. (Fırtınalı hava işe yürümeyi zorlaştırdı.)
  2. The blustery winds knocked down several trees in the park. (Sert rüzgarlı hava parktaki birkaç ağacı devirdi.)
  3. The kite flew high in the blustery sky. (Uçurtma fırtınalı gökyüzünde yüksek uçtu.)
  4. The blustery conditions forced the soccer game to be canceled. (Fırtınalı koşullar futbol maçının iptal edilmesine neden oldu.)
  5. She wrapped herself in a blanket to keep warm in the blustery weather. (Fırtınalı havada sıcak kalmak için kendisini bir battaniyeye sardı.)
  6. The blustery gales made it impossible for the fishermen to go out to sea. (Sert rüzgarlı fırtınalar balıkçıların denize çıkmasını imkansız hale getirdi.)
  7. The blustery storm caused power outages throughout the city. (Fırtınalı fırtına şehir genelinde elektrik kesintilerine neden oldu.)
  8. The blustery weather made the waves in the ocean very rough. (Fırtınalı hava okyanustaki dalgaları çok sert yaptı.)
  9. The blustery wind blew the leaves off the trees. (Sert rüzgarlı hava ağaçların yapraklarını uçurdu.)
  10. The blustery weather made the fire in the fireplace burn brighter. (Fırtınalı hava şöminedeki ateşi daha parlak yaktı.)
  11. The blustery conditions caused flight delays at the airport. (Fırtınalı koşullar havaalanında uçuş gecikmelerine neden oldu.)
  12. The blustery winds made it difficult to hear each other’s voices. (Sert rüzgarlı hava birbirimizin seslerini duymayı zorlaştırdı.)
  13. The blustery weather made the branches of the trees sway back and forth. (Fırtınalı hava ağaçların dallarının ileri geri sallanmasına neden oldu.)
  14. The blustery gusts of wind blew the umbrellas inside out. (Sert rüzgarlı rüzgarlar şemsiyeleri ters çevirdi.)
  15. The blustery conditions made it dangerous to drive on the highway. (Fırtınalı koşullar otoyolda araba kullanmayı tehlikeli hale getirdi.)
  16. The blustery weather made the clouds move quickly across the sky. (Fırtınalı hava bulutları hızlıca gökyüzünde hareket ettirdi.)
  17. The blustery wind howled through the night. (Sert rüzgarlı hava bütün gece boyunca uludu.)
  18. The

blustery weather made the temperature drop significantly. (Fırtınalı hava sıcaklığın önemli ölçüde düşmesine neden oldu.)
19. The blustery conditions made it challenging to take photographs outside. (Fırtınalı koşullar dışarıda fotoğraf çekmeyi zorlu hale getirdi.)

  1. The blustery winds made the flags on top of the buildings flap wildly. (Sert rüzgarlı hava binaların üstündeki bayrakları vahşi bir şekilde salladı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.