Blusteringly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Blusteringly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Blusteringly Nedir?


Blusteringly kelimesi, bir kişinin veya bir şeyin yüksek gürültüyle, caka satarak veya havalı bir şekilde davranması anlamına gelir.

Örnek Cümleler:


1. He blusteringly entered the room and announced that he had won the lottery. (O havalı bir şekilde odada içeri girdi ve piyangoyu kazandığını duyurdu.)
2. The politician blusteringly boasted about his accomplishments during his speech. (Politikacı, konuşması sırasında başarılarıyla övündü.)
3. She blusteringly argued with her boss over the project. (Proje hakkında patronuyla tartışarak havalı bir şekilde tartıştı.)
4. The team captain blusteringly declared that they were going to win the game. (Takım kaptanı, oyunu kazanacaklarını blusteringly ilan etti.)
5. He blusteringly bragged about his expensive watch. (Pahalı saati havalı bir şekilde övdü.)
6. She blusteringly demanded a raise from her boss. (Patronundan bir maaş artışı talep ederek havalı bir şekilde istedi.)
7. The manager blusteringly reprimanded the employee in front of the other staff members. (Yönetici, diğer personel üyelerinin önünde çalışanı blusteringly azarladı.)
8. He blusteringly refused to apologize for his mistake. (Hatası için özür dilemek için blusteringly reddetti.)
9. The CEO blusteringly dismissed the concerns of the shareholders. (CEO, hissedarların endişelerini blusteringly reddetti.)
10. The athlete blusteringly boasted about his training regimen. (Sporcu, antrenman programıyla övündü.)
11. She blusteringly argued that her idea was the best. (Fikrinin en iyisi olduğunu havalı bir şekilde tartıştı.)
12. The salesperson blusteringly tried to convince the customer to buy the expensive product. (Satıcı, müşteriyi pahalı ürünü satın almaya ikna etmek için blusteringly çalıştı.)
13. He blusteringly declared that he was the best candidate for the job. (İş için en iyi adayın kendisi olduğunu blusteringly ilan etti.)
14. The coach blusteringly criticized the players for their performance. (Antrenör, oyuncuların performansı hakkında blusteringly eleştirdi.)
15. She blusteringly dismissed the idea of working overtime. (Fazla mesai yapma fikrini havalı bir şekilde reddetti.)
16. The businessman blusteringly boasted about his company’s profits. (İş adamı, şirketin karıyla övündü.)
17. He blusteringly refused to follow the rules. (Kuralları takip etmeyi blusteringly reddetti.)
18. The chef blusteringly boasted about his culinary skills. (Aşçı, yemek pişirme becerileriyle övündü.)
19. She blusteringly demanded to be treated with more respect. (Daha fazla saygı görmek için blusteringly talepte bulund

  1. The comedian blusteringly insulted the audience during his performance. (Komedyen, performansı sırasında izleyicilere hakaret ederek blusteringly davrandı.)

Türkçe Karşılıkları:

  1. Havalı bir şekilde
  2. Övünmek
  3. Havalı bir şekilde tartışmak
  4. İlan etmek
  5. Övünmek
  6. Havalı bir şekilde istemek
  7. Havalı bir şekilde azarlamak
  8. Reddetmek
  9. Reddetmek
  10. Övünmek
  11. Tartışmak
  12. Çalışmak
  13. İlan etmek
  14. Eleştirmek
  15. Reddetmek
  16. Övünmek
  17. Reddetmek
  18. Övünmek
  19. Talep etmek
  20. Hakaret etmek

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.