Blotchy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Blotchy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Blotchy

Blotchy, Türkçe karşılığı ile lekeli anlamına gelir. Bu kelime cilt, boya veya benzeri materyallerin yüzeyinde oluşan lekeleri ifade etmek için kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. My skin is blotchy because of the allergic reaction I had.
    (Türkçe: Cildim, alerjik reaksiyon nedeniyle lekelendi.)

  2. The painting looks blotchy because the colors were not blended well.
    (Türkçe: Boyama, renkler iyi karıştırılmadığı için lekeli görünüyor.)

  3. I hate when my foundation gets blotchy throughout the day.
    (Türkçe: Gün boyunca fondötenim lekeli göründüğünde hoşlanmam.)

  4. The fabric has a blotchy pattern on it.
    (Türkçe: Kumaşın üzerinde lekeli bir desen var.)

  5. The sky was blotchy with clouds.
    (Türkçe: Gökyüzü, lekeli bulutlarla kaplıydı.)

  6. She had a blotchy rash on her arms.
    (Türkçe: Kollarında lekeli bir kızarıklık vardı.)

  7. The graffiti on the wall was blotchy and uneven.
    (Türkçe: Duvarlardaki grafitiler, lekeli ve dengesizdi.)

  8. The printer produced a blotchy printout.
    (Türkçe: Yazıcı, lekeli bir çıktı üretti.)

  9. The makeup looked blotchy on her oily skin.
    (Türkçe: Yağlı cildinde, makyajı lekeli göründü.)

  10. The wood had a blotchy stain on it.
    (Türkçe: Ahşapta lekeli bir leke vardı.)

  11. The painting had blotchy areas where the paint had dried unevenly.
    (Türkçe: Boyamada, boya eşit kurumadığı için lekeli alanlar vardı.)

  12. The tomato had a blotchy spot on it.
    (Türkçe: Domatesin üzerinde lekeli bir nokta vardı.)

  13. The dress had a blotchy dye job.
    (Türkçe: Elbisenin boyaması lekeli yapılmıştı.)

  14. The old wallpaper had a blotchy pattern.
    (Türkçe: Eski duvar kağıdı lekeli bir desene sahipti.)

  15. The artist intentionally created a blotchy effect in the painting.
    (Türkçe: Sanatçı, boyamada bilinçli olarak lekeli bir etki oluşturdu.)

  16. The sunburn made her skin blotchy and painful.
    (Türkçe: Güneş yanığı cildini lekeli ve ağrılı hale getirdi.)

  17. The watercolor painting had a blotchy texture.
    (Türkçe: Suluboya tablosu lekeli bir dokuya sahipti.)

  18. The print had blotchy ink spots.
    (Türkçe: Baskı, lekeli mürekkep lekeleriyle doluydu.)

  19. The new carpet had a blotchy appearance because of the different pile heights.
    (Türkç

: Türkçe: Farklı tüylü yükseklikleri nedeniyle yeni halı lekeli görünüyordu.)

  1. The cake had a blotchy icing job, but it still tasted delicious.
    (Türkçe: Pasta, lekeli bir pasta süsleme işlemine sahipti, ancak hala lezzetliydi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.