Blip İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Blip İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Blip Nedir?

Blip, bir anda oluşan ve geçici olarak devam eden küçük bir ses, sinyal veya ışık dalgalanmasıdır.

Örnek Cümleler:

1. I heard a blip on the radar, but it quickly disappeared. (Radar’da bir blip duydum, ancak hızlıca kayboldu.)
2. The blip on the heart monitor indicated a heartbeat. (Kalp monitöründeki blip, bir kalp atışını gösterdi.)
3. The blip of the phone notification interrupted the meeting. (Telefon bildirimiyle gelen blip, toplantıyı kesintiye uğrattı.)
4. The spaceship appeared on the screen as a blip. (Uzay gemisi, ekranda bir blip olarak belirdi.)
5. I couldn’t find the source of the blip on the computer. (Bilgisayardaki blip’in kaynağını bulamadım.)
6. The blip in the music disrupted the concert. (Müzikteki blip, konseri bozdu.)
7. The blip on the sonar showed the location of the submarine. (Ses dalgıçındaki blip, denizaltının konumunu gösterdi.)
8. The blip on the screen was a sign that the satellite was working. (Ekrandaki blip, uydu çalışıyor olduğunun bir işaretiydi.)
9. The blip in the electrical system caused a power outage. (Elektrik sistemindeki blip, bir güç kesintisine neden oldu.)
10. The blip of the timer signaled the end of the cooking time. (Zamanlayıcının blip’i, pişirme süresinin sonunu belirtti.)
11. I saw a blip on the horizon, but it turned out to be a mirage. (Ufukta bir blip gördüm, ancak o bir serap çıktı.)
12. The blip on the stock market chart showed a sudden drop in prices. (Hisse senedi piyasası grafiğindeki blip, fiyatların ani bir düşüşünü gösterdi.)
13. The blip on the temperature gauge indicated a malfunction in the engine. (Sıcaklık göstergesindeki blip, motorun bir arıza gösterdi.)
14. The blip of the traffic light signaled us to stop. (Trafik lambasındaki blip, bizi durmaya yönlendirdi.)
15. The blip on the map showed our location. (Haritadaki blip, konumumuzu gösterdi.)
16. The blip in the system caused the email to be sent multiple times. (Sistemdeki blip, e-postanın birden fazla gönderilmesine neden oldu.)
17. The blip on the screen was a glitch in the video game. (Ekranındaki blip, video oyununda bir hata idi.)
18. The blip on the test results showed an abnormality. (Test sonuçlarındaki blip, bir anormalliği gösterdi.)
19. The blip on the weather radar showed a thunderstorm approaching. (Hava durumu radarındaki blip, yaklaşan bir fırtınayı göster

20. The blip of the doorbell indicated someone was at the door. (Kapı zilinin blip’i, kapıda birinin olduğunu gösterdi.)

Türkçe Karşılıkları:

1. Radar’da bir sinyal
2. Kalp monitöründeki dalgalanma
3. Telefon bildiriminde gelen ses
4. Ekranda beliren nokta
5. Bilgisayardaki anlık dalgalanma
6. Müzikteki kesinti
7. Ses dalgıçındaki işaret
8. Uydu çalışma işareti
9. Elektrik kesintisi nedeni
10. Zamanlayıcının uyarısı
11. Ufukta görülen belirsiz nokta
12. Hisse senedi fiyat grafiğindeki dalgalanma
13. Motor arızası göstergesi
14. Trafik lambası uyarısı
15. Haritada konum işareti
16. E-posta gönderimindeki hata
17. Video oyunundaki hata işareti
18. Test sonuçlarındaki anormallik
19. Hava durumu radarındaki işaret
20. Kapı çalma işareti