Blackball İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Blackball İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Blackball

Blackball Türkçe anlamı olarak “reddetmek” ya da “diskalifiye etmek” anlamına gelir. Genellikle oylama veya yarışmalarda kullanılır.

Örnek cümleler:

1. The committee decided to blackball the proposal. (Komite, teklifi reddetmeye karar verdi.)
2. She was blackballed from the club for breaking the rules. (Kuralları ihlal ettiği için kulüpten diskalifiye edildi.)
3. The actor was blackballed by the industry after his controversial remarks. (Aktör, tartışmalı açıklamalarından dolayı endüstri tarafından reddedildi.)
4. The company blackballed the candidate after discovering his criminal record. (Şirket, adayın suç kaydını keşfettikten sonra onu reddetti.)
5. They threatened to blackball any member who didn’t vote their way. (Yollarına oy kullanmayan her üyeyi diskalifiye etmekle tehdit ettiler.)
6. The sports team was blackballed from the championship for cheating. (Spor takımı, hile yaptıkları için şampiyonadan diskalifiye edildi.)
7. He was blackballed from the music industry after his album flopped. (Albümü başarısız olduğu için müzik endüstrisi tarafından reddedildi.)
8. The politician was blackballed by his own party for going against their policies. (Politikacı, partisinin politikalarına karşı çıktığı için kendi partisi tarafından reddedildi.)
9. The artist was blackballed from the gallery for submitting inappropriate artwork. (Sanatçı, uygunsuz sanat eserleri sunması nedeniyle galeriden diskalifiye edildi.)
10. The student was blackballed from the club for not paying membership dues. (Öğrenci, üyelik aidatlarını ödemediği için kulüpten diskalifiye edildi.)
11. The company blackballed the supplier after they delivered faulty goods. (Firmaya hatalı mal teslim ettikleri için tedarikçiyi reddettiler.)
12. The politician was blackballed by his colleagues for his controversial statements. (Tartışmalı açıklamaları nedeniyle meslektaşları tarafından reddedildi.)
13. The author was blackballed by the literary community for plagiarism. (Eserlerinde intihal yaptığı için edebiyat camiası tarafından reddedildi.)
14. The team captain was blackballed from the game for his unsportsmanlike conduct. (Takım kaptanı, sportmenliğe aykırı davranışları nedeniyle oyundan diskalifiye edildi.)
15. The coach was blackballed from the league for using performance-enhancing drugs. (Antrenör, performans arttırıcı ilaçlar kullanması nedeniyle ligden diskalifiye edildi.)
16. The restaurant blackballed the customer for causing a scene. (Müşteri, sahne çıkardığı için restorandan diskalifiye edildi.)
17. The actor was blackballed from future roles

17. The actor was blackballed from future roles after being accused of sexual harassment. (Cinsel taciz suçlamalarıyla karşı karşıya kalan aktör, gelecekteki rollerden reddedildi.)
18. The company blackballed the contractor after discovering their poor workmanship. (Kötü işçiliklerini keşfettikten sonra yükleniciyi reddettiler.)
19. The athlete was blackballed from the competition for using illegal substances. (Yasa dışı maddeler kullandığı için sporcu, yarışmadan diskalifiye edildi.)
20. The student was blackballed from the honor society for cheating on an exam. (Sınavda kopya çektiği için öğrenci, onur topluluğundan reddedildi.)

(Note: Some of these examples involve negative actions, but it’s important to remember that blackballing can also be used in a positive way to prevent someone who is not qualified or deserving from getting a position or honor.)