Bitterly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bitterly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bitterly (Acı bir şekilde)

Bitterly, bir olay veya durumla ilgili yoğun, acı bir hissi ifade etmek için kullanılan bir kelimedir. Aşağıda, İngilizce örnek cümlelerle birlikte, “bitterly” kelimesinin kullanımı ve Türkçe anlamları verilmiştir.

1. She wept at her mother’s funeral. (Annesinin cenazesinde acı acı ağladı.)
2. The losing team looked disappointed after the game. (Kaybeden takım oyun sonrası acı acı hayal kırıklığına uğradı.)
3. He regretted not studying harder for the exam. (Sınav için daha çok çalışmadığına acı acı pişman oldu.)
4. She spoke about her ex-husband’s infidelity. (Eski kocasının sadakatsizliği hakkında acı bir şekilde konuştu.)
5. The villagers complained about the government’s neglect. (Köylüler hükümetin ihmali hakkında acı bir şekilde şikayet ettiler.)
6. He was disappointed when he didn’t get the job. (İşe alınmadığı zaman, acı bir şekilde hayal kırıklığına uğradı.)
7. She looked at her reflection in the mirror. (Aynada kendisine acı acı baktı.)
8. The soldier cried when he heard the news of his friend’s death. (Arkadaşının ölüm haberini alınca asker acı acı ağladı.)
9. She spoke about the injustice she had experienced. (Tecrübe ettiği haksızlıklar hakkında acı bir şekilde konuştu.)
10. He sighed when he realized he had lost his wallet. (Cüzdanını kaybettiğini fark edince acı bir şekilde iç çekti.)
11. The old woman complained about her failing health. (Sağlığı bozulduğunda yaşlı kadın acı acı şikayet etti.)
12. He felt betrayed by his closest friend. (En yakın arkadaşı tarafından ihanete uğramış hissetti.)
13. The man’s face contorted when he tasted the bitter medicine. (Acı ilacı tadınca adamın yüzü acı bir şekilde buruldu.)
14. She shook her head when she heard the news. (Haberleri duyunca acı acı başını salladı.)
15. The author wrote about the harsh realities of poverty. (Yazar yoksulluğun sert gerçekleri hakkında acı acı yazdı.)
16. He stared

bitterly at his ex-girlfriend’s wedding invitation. (Eski kız arkadaşının düğün davetiyesine acı acı baktı.)
17. The child cried when he lost his favorite toy. (Favori oyuncak kaybolunca çocuk acı acı ağladı.)

18. She felt disappointed with her own performance. (Kendi performansıyla acı bir şekilde hayal kırıklığına uğradı.)
19. The young woman screamed when she saw the spider. (Örümceği görünce genç kadın acı acı bağırdı.)
20. He complained about the long wait at the doctor’s office. (Doktorun ofisinde uzun süre beklemekten acı acı şikayet etti.)