Bitter İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bitter İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bitter İle İlgili Cümleler

Bitter: Acı

  1. The medicine had a bitter taste. (İlaç acı bir tadı vardı.)
  2. The bitter cold made it hard to go outside. (Acı soğuk dışarı çıkmayı zorlaştırdı.)
  3. She was filled with bitter regret for not accepting the job offer. (İş teklifini kabul etmediği için acı bir pişmanlıkla doluydu.)
  4. His bitter words hurt her feelings. (Onun acı sözleri onun duygularına zarar verdi.)
  5. The bitter truth is that we cannot afford to buy a new car. (Acı gerçek şu ki, yeni bir araba alacak durumumuz yok.)
  6. The bitter rivalry between the two teams led to a violent fight. (İki takım arasındaki acı rekabet şiddetli bir kavgaya neden oldu.)
  7. The bitter scent of the coffee reminded her of her ex-boyfriend. (Kahvenin acı kokusu ona eski erkek arkadaşını hatırlattı.)
  8. She had a bitter experience with her previous employer. (Önceki işvereniyle acı bir deneyimi vardı.)
  9. The bitter disappointment of not getting the job was too much for him to handle. (İşi alamamanın acı hayal kırıklığı onun için fazlaydı.)
  10. He had a bitter expression on his face when he heard the news. (Haberleri duyduğunda yüzünde acı bir ifade vardı.)
  11. The bitter wind whipped through the trees. (Acı rüzgar ağaçların arasından geçti.)
  12. Her bitter sarcasm was not appreciated by her coworkers. (Onun acı alaycılığı meslektaşları tarafından takdir edilmedi.)
  13. The bitter taste of defeat was hard to swallow. (Yenilginin acı tadı yutması zordu.)
  14. The bitter cold of winter made her long for the warmth of spring. (Kışın acı soğuğu onu baharın sıcaklığına özlem duymaya sevk etti.)
  15. He had a bitter argument with his father about his career choice. (Kariyer seçimiyle ilgili babasıyla acı bir tartışma yaşadı.)
  16. The bitter disappointment of her failed relationship made her question her own worth. (Başarısız ilişkisinin acı hayal kırıklığı onun kendi değerini sorgulamasına neden oldu.)
  17. The bitter taste of the lemon made her pucker her lips. (Limonun acı tadı dudaklarını buruşturmasına neden oldu.)
  18. The bitter memories of her childhood still haunted her. (Çocukluğuna dair acı hatıralar hala onu rahatsız ediyordu.)
  19. The bitter reality of the situation was hard to ignore. (Durumun acı gerçeği göz ardı edilmesi zordu.)
  20. His bitter resentment towards his former friend was evident in his tone. (Eski arkadaşıyla ilgili acı kin tonundan belliydi.)
  1. The bitter taste of the medicine made her want to throw up. (İlacın acı tadı onu kusmak istemeye sevk etti.)
  2. She had a bitter argument with her sister over their inheritance. (Miraslarıyla ilgili kız kardeşiyle acı bir tartışma yaşadı.)
  3. The bitter disappointment of not getting into her dream college was crushing. (Hayalindeki üniversiteye girememenin acı hayal kırıklığı eziciydi.)
  4. The bitter end of their relationship left them both feeling empty. (İlişkilerinin acı sonu onları her ikisini de boş hissettirdi.)
  5. The bitter irony of the situation was not lost on him. (Durumun acı bir ironisi onun için kaybolmadı.)
  6. The bitter taste of the burnt cookies ruined the batch. (Yanan kurabiyelerin acı tadı partiyi mahvetti.)
  7. The bitter truth was that she had been lying to herself for years. (Acı gerçek yıllardır kendine yalan söylediğiydi.)
  8. The bitter memory of his failed business venture still haunted him. (Başarısız iş girişiminin acı hatırası hala onu rahatsız ediyordu.)
  9. The bitter disappointment of his team’s loss was felt by all the fans. (Takımının kaybının acı hayal kırıklığı tüm hayranlar tarafından hissedildi.)
  10. The bitter cold of the water made him shiver uncontrollably. (Suyun acı soğuğu onu kontrolsüzce titretti.)

Türkçe Karşılığıyla:

  1. İlaç acı bir tadı vardı.
  2. Acı soğuk dışarı çıkmayı zorlaştırdı.
  3. İş teklifini kabul etmediği için acı bir pişmanlıkla doluydu.
  4. Onun acı sözleri onun duygularına zarar verdi.
  5. Acı gerçek şu ki, yeni bir araba alacak durumumuz yok.
  6. İki takım arasındaki acı rekabet şiddetli bir kavgaya neden oldu.
  7. Kahvenin acı kokusu ona eski erkek arkadaşını hatırlattı.
  8. Önceki işvereniyle acı bir deneyimi vardı.
  9. İşi alamamanın acı hayal kırıklığı onun için fazlaydı.
  10. Haberleri duyduğunda yüzünde acı bir ifade vardı.
  11. Acı rüzgar ağaçların arasından geçti.
  12. Onun acı alaycılığı meslektaşları tarafından takdir edilmedi.
  13. Yenilginin acı tadı yutması zordu.
  14. Kışın acı soğuğu onu baharın sıcaklığına özlem duymaya sevk etti.
  15. Kariyer seçimiyle ilgili babasıyla acı bir tartışma yaşadı.
  16. Başarısız ilişkisinin acı hayal kırıklığı onun kendi değerini

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.