Bilateral İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bilateral İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bilateral Kelimesi:

İki tarafı etkileyen veya iki taraf arasındaki işlemleri ifade eder.

Örnek cümleler:

  1. Bilateral talks between the two countries have been ongoing for months. (İki ülke arasındaki ikili görüşmeler aylardır devam ediyor.)
  2. The company has signed a bilateral agreement with its supplier. (Şirket, tedarikçisiyle iki taraflı anlaşma imzaladı.)
  3. The bilateral trade agreement between the two countries will benefit both economies. (İki ülke arasındaki iki taraflı ticaret anlaşması her iki ekonomiye de fayda sağlayacak.)
  4. The bilateral investment treaty between the two countries has been in effect since 1999. (İki ülke arasındaki iki taraflı yatırım antlaşması 1999’dan beri yürürlükte.)
  5. The bilateral talks focused on issues related to trade and investment. (İki ülke arasındaki iki taraflı görüşmeler ticaret ve yatırımla ilgili konulara odaklandı.)
  6. The two leaders had a bilateral meeting during the summit. (İki lider zirve sırasında iki taraflı bir toplantı yaptı.)
  7. The bilateral agreement between the two companies includes a provision for technology transfer. (İki şirket arasındaki iki taraflı anlaşma, teknoloji transferi için bir hüküm içeriyor.)
  8. The bilateral trade negotiations were successful, resulting in a new trade agreement. (İki ülke arasındaki iki taraflı ticaret müzakereleri başarılı oldu ve yeni bir ticaret anlaşması ortaya çıktı.)
  9. The two countries have a bilateral defense cooperation agreement. (İki ülke arasında iki taraflı bir savunma işbirliği anlaşması var.)
  10. The bilateral agreement between the two countries covers a wide range of areas, including education, culture, and sports. (İki ülke arasındaki iki taraflı anlaşma, eğitim, kültür ve spor gibi geniş bir yelpazede konuları kapsı
  1. The two leaders held a bilateral meeting to discuss the current state of relations between their countries. (İki lider ülkeleri arasındaki mevcut ilişki durumunu tartışmak için bir iki taraflı toplantı yaptı.)
  2. The bilateral trade agreement has been in effect for five years, and both countries have seen an increase in exports. (İki ülke arasındaki iki taraflı ticaret anlaşması beş yıldır yürürlükte ve her iki ülke de ihracatta artış gördü.)
  3. The two countries signed a bilateral cooperation agreement in the field of renewable energy. (İki ülke yenilenebilir enerji alanında bir iki taraflı işbirliği anlaşması imzaladı.)
  4. The bilateral talks were aimed at resolving issues related to border security. (İki ülke arasındaki iki taraflı görüşmeler sınır güvenliği ile ilgili sorunları çözmeye yönelikti.)
  5. The bilateral agreement includes provisions for the protection of intellectual property. (İki taraflı anlaşma, fikri mülkiyetin korunması için hükümler içermektedir.)
  6. The two countries have a bilateral cultural exchange program. (İki ülke arasında iki taraflı bir kültürel değişim programı var.)
  7. The bilateral agreement between the two companies will allow for joint research and development projects. (İki şirket arasındaki iki taraflı anlaşma, ortak araştırma ve geliştirme projelerine izin verecek.)
  8. The two countries have a bilateral extradition treaty. (İki ülke arasında iki taraflı bir iade anlaşması var.)
  9. The bilateral meeting between the two leaders was seen as a positive step towards improving relations between the two countries. (İki lider arasındaki iki taraflı toplantı, iki ülke arasındaki ilişkilerin iyileştirilmesine yönelik olumlu bir adım olarak görüldü.)
  10. The bilateral agreement between the two countries will facilitate the exchange of students between their universities. (İki ülke arasındaki iki taraflı anlaşma, üniversiteleri arasında öğrenc

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.