Beside İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
İLE
Türkçe Anlamı: Eşlik eden, birlikte olan, arasında olan, aynı anda gerçekleşen anlamlarına gelir.
Örnek Cümleler:
- I went to the movies with my friends. / Arkadaşlarımla sinemaya gittim.
- She communicated with her colleague via email. / O, meslektaşıyla e-posta yoluyla iletişim kurdu.
- The girl danced with joy. / Kız sevinçle dans etti.
- He lives with his family in a big house. / O, ailesiyle büyük bir evde yaşıyor.
- The dog barked at the cat. / Köpek kediye havladı.
- The teacher wrote on the whiteboard with a marker. / Öğretmen tahta kalemiyle yazdı.
- I always have coffee with breakfast. / Kahvaltıda her zaman kahve içerim.
- She speaks French with a Parisian accent. / O, Paris aksanıyla Fransızca konuşur.
- He studies with concentration in the library. / Kütüphanede yoğunlaşarak çalışır.
- They traveled to Spain with their children. / Çocuklarıyla İspanya’ya seyahat ettiler.
- The boy played with his toy cars. / Çocuk oyuncak arabalarıyla oynadı.
- She listened to music with headphones on. / Kulaklığı takarak müzik dinledi.
- He watched a movie with subtitles. / Altyazılı bir film izledi.
- The student wrote an essay with a pen. / Öğrenci bir kalemle bir deneme yazdı.
- She took a walk with her dog in the park. / Köpeğiyle parkta yürüyüş yaptı.
- He swam with his friends in the sea. / Arkadaşlarıyla denizde yüzdü.
- They celebrated their anniversary with a romantic dinner. / Romantik bir yemekle yıldönümlerini kutladılar.
- The artist painted a picture with oil paints. / Sanatçı yağlı boya ile bir resim yaptı.
- She played the guitar with skill. / O, beceriyle gitar çaldı.
- He ate his lunch with chopsticks. / Öğle yemeğini çatal yerine çubukla yedi.
- The baby slept with a pacifier in her mouth. / Bebek ağzında emzikle uyudu.
- She wrote a letter with heartfelt words. / O, samimi sözlerle dolu bir mektup yazdı.
- He drove to work with a full tank of gas. / İşe dolu bir depoyla arabayla gitti.
- They played soccer with enthusiasm. / Futbola coşkuyla oynadılar.
- She studied for the exam with diligence. / Sınav için özenle çalıştı.
Hemen Yorum Yaz