Benefactor İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Benefactor İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Benefactor

Benefactor, bir kişi veya kurumun, bir amaç veya kişiye maddi veya manevi yardımda bulunması anlamına gelir. İngilizce cümle içinde kullanım örnekleri aşağıda verilmiştir:

1. My university is grateful for the generous donation from our benefactor. (Üniversitemiz, cömert bağışı için bağışçımıza minnettar.)
2. The local library was built with the help of a benefactor. (Yerel kütüphane, bir bağışçının yardımıyla inşa edildi.)
3. The young artist was able to continue her studies thanks to her benefactor. (Genç sanatçı, bağışçısı sayesinde eğitimine devam edebildi.)
4. The museum was able to acquire a rare painting thanks to the generous donation of a benefactor. (Müze, cömert bağışçının yardımıyla nadir bir tabloyu satın alabildi.)
5. The charity event was a success thanks to the support of many benefactors. (Çok sayıda bağışçının desteğiyle, yardım etkinliği başarılı oldu.)
6. The hospital was able to purchase new medical equipment thanks to the donation from a benefactor. (Hastane, bir bağışçının bağışı sayesinde yeni tıbbi ekipman satın alabildi.)
7. The school was able to offer scholarships to deserving students thanks to the support of benefactors. (Okul, başarılı öğrencilere burs verme konusunda, bağışçıların desteği sayesinde başarılı oldu.)
8. The art gallery was able to hold an exhibition of rare paintings thanks to the loan from a benefactor. (Sanat galerisi, bir bağışçının ödünç vermesi sayesinde nadir tabloların sergisini düzenleyebildi.)
9. The homeless shelter was able to expand its facilities thanks to the donation from a generous benefactor. (Evsizler barınağı, cömert bir bağışçının bağışı sayesinde tesislerini genişletebildi.)
10. The theater was able to produce a new play thanks to the financial support of a benefactor. (Tiyatro, bir bağışçının maddi desteği sayesinde yeni bir oyun sahneye koyabildi.)
11. The sports team was able to purchase new uniforms thanks to the sponsorship of a benefactor. (Spor takımı, bir bağışçının sponsorluğu sayesinde yeni formalar satın alabildi.)
12. The orchestra was able to perform a concert with a famous soloist thanks to the support of a benefactor. (Orkestra, bir bağışçının desteği sayesinde ünlü bir solistle konser verebildi.)
13. The animal shelter was able to rescue and care for more animals thanks to the donation from a benefactor. (Hayvan barınağı, bir bağışçının bağışı sayesinde daha fazla hayvanı kurtarabildi ve bakımını yapabildi.)
14. The university was able to establish a new scholarship program thanks to the donation from a generous benefactor. (Ün

iversite, cömert bir bağışçının bağışı sayesinde yeni bir burs programı kurabildi.)
15. The community center was able to offer new programs and services thanks to the support of benefactors. (Toplum merkezi, bağışçıların desteği sayesinde yeni programlar ve hizmetler sunabildi.)

16. The children’s hospital was able to purchase new medical equipment thanks to the donation from a benefactor. (Çocuk hastanesi, bir bağışçının bağışı sayesinde yeni tıbbi ekipmanlar satın alabildi.)
17. The historical society was able to restore a historic building thanks to the donation from a benefactor. (Tarihi toplum, bir bağışçının bağışı sayesinde tarihi bir binayı restore edebildi.)
18. The music school was able to offer free lessons to underprivileged students thanks to the support of benefactors. (Müzik okulu, bağışçıların desteği sayesinde dezavantajlı öğrencilere ücretsiz dersler sunabildi.)
19. The park was able to add new playground equipment thanks to the donation from a benefactor. (Park, bir bağışçının bağışı sayesinde yeni oyun alanı ekipmanları ekleyebildi.)
20. The research institute was able to conduct groundbreaking research thanks to the funding from a benefactor. (Araştırma enstitüsü, bir bağışçının finansmanı sayesinde çığır açan araştırmalar yapabildi.)