Belle Of The Ball İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Belle Of The Ball İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Belle of the Ball İle İlgili Cümleler

Belle of the Ball, İngilizce bir deyim olup “toplantıdaki veya partiye katılan en güzel ve çekici kadın” anlamına gelir.

1. At the prom, Mary was the belle of the ball. (Okul balosunda Mary, balonun en güzel kadınıydı.)
2. The belle of the ball wore a stunning red dress. (Balonun en güzel kadını göz alıcı kırmızı bir elbise giydi.)
3. Everyone was talking about the belle of the ball. (Herkes balonun en güzel kadını hakkında konuşuyordu.)
4. I want to be the belle of the ball. (Ben de balonun en güzel kadını olmak istiyorum.)
5. The belle of the ball captured everyone’s attention. (Balonun en güzel kadını herkesin dikkatini çekti.)
6. She was the belle of the ball, but she didn’t let it get to her head. (O, balonun en güzel kadınıydı ama kafasına estirmedi.)
7. The belle of the ball was the guest of honor. (Balonun en güzel kadını, onur konuğuydu.)
8. The belle of the ball danced gracefully. (Balonun en güzel kadını zarifçe dans etti.)
9. She was the belle of the ball, and her beauty left everyone in awe. (O, balonun en güzel kadınıydı ve güzelliği herkesi hayran bıraktı.)
10. The belle of the ball received many compliments. (Balonun en güzel kadını birçok övgü aldı.)
11. The belle of the ball was the talk of the town the next day. (Ertesi gün balonun en güzel kadını tüm şehrin konusu oldu.)
12. She was the belle of the ball, and she deserved it. (O, balonun en güzel kadınıydı ve bunu hak ediyordu.)
13. The belle of the ball stole the show. (Balonun en güzel kadını gösteriyi çaldı.)
14. She looked like the belle of the ball in her elegant gown. (Zarif elbisesiyle o, balonun en güzel kadını gibiydi.)
15. The belle of the ball was the center of attention. (Balonun en güzel kadını dikkatlerin odağındaydı.)
16. She was the belle of the ball, and everyone wanted to dance with her. (O, balonun en güzel kadınıydı ve herkes onunla dans etmek istiyordu.)
17. The belle of the ball had a magnetic personality. (Balonun en güzel kadını büyüleyici bir kişiliğe sahipti.)
18. She was the belle of the ball, and her smile lit up the room. (O, balonun en güzel kadınıydı ve gülümsemesi odayı aydınlattı.)
19. The belle of the ball was the envy of all the other women. (Balonun en güzel kadını, diğer tüm kadınların kıskançlığını kazandı.)
20. She was the belle of the ball

, and her poise and grace made her stand out from the crowd. (O, balonun en güzel kadınıydı ve duruşu ve zarafeti onu kalabalıktan öne çıkardı.)