Beeves İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Beeves İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Beeves ile İlgili Cümleler

Beeves, İngilizce’de “sığır” anlamına gelen bir isimdir.

  1. The beeves are grazing in the field. (Sığırlar çayırda otlatılıyor.)
  2. He raises beeves for a living. (O, geçimini sığır yetiştirerek sağlıyor.)
  3. The rancher sold his beeves at market. (Çiftlik sahibi sığırını pazarda sattı.)
  4. She ordered a steak made from beeves. (O, sığırdan yapılmış bir biftek sipariş etti.)
  5. The beeves were herded into the barn for the night. (Sığırlar gece için ahıra sürüldü.)
  6. Beeves provide meat, milk, and other products. (Sığır eti, sütü ve diğer ürünleri sağlar.)
  7. The beeves were transported to the processing plant. (Sığırlar işleme tesisi için taşındı.)
  8. The beeves were branded with the rancher’s mark. (Sığırlar, çiftlik sahibinin damgası ile işaretlendi.)
  9. The beeves were fed a diet of hay and grains. (Sığırlara, saman ve tahıllardan oluşan bir diyet verildi.)
  10. She inherited a herd of beeves from her grandfather. (O, dedesinden bir sığır sürüsü miras aldı.)
  11. The beeves roamed freely on the ranch. (Sığırlar çiftlikte özgürce dolaştı.)
  12. The beeves were vaccinated against disease. (Sığırlar hastalığa karşı aşılandı.)
  13. The beeves were slaughtered for their meat. (Sığırlar etleri için kesildi.)
  14. The beeves were raised organically without the use of hormones. (Sığırlar hormon kullanmadan organik olarak yetiştirildi.)
  15. The beeves were milked twice a day. (Sığırlar günde iki kez sağılırdı.)
  16. The beeves were grazing on the hillside. (Sığırlar yamaçta otlatılıyordu.)
  17. The beeves were loaded onto the truck for transport. (Sığırlar taşıma için kamyonete yüklendi.)
  18. The beeves were bred for their meat and milk. (Sığırlar etleri ve sütleri için üretildi.)
  19. They enjoyed a barbecue with beeves burgers. (Onlar, sığır burger’ı ile bir barbekü zevk aldılar.)
  20. The beeves were groomed and cared for by the ranch hand. (Sığırlar, çiftlik işçisi tarafından bakıldı ve tımar edildi.)
  1. The beeves were kept in separate pens based on their age and gender. (Sığırlar, yaş ve cinsiyetlerine göre ayrı kalemde tutuldu.)
  2. He was impressed by the size of the beeves on the ranch. (O, çiftlikteki sığırların büyüklüğünden etkilendi.)
  3. The beeves were herded through the gate and into the pasture. (Sığırlar kapıdan geçirilerek otlak alanına sürüldü.)
  4. The beeves were inspected for any signs of illness. (Sığırlar hastalık belirtileri açısından kontrol edildi.)
  5. The beeves were treated with antibiotics to prevent infection. (Sığırlar enfeksiyonu önlemek için antibiyotik tedavisi gördü.)
  6. The beeves were part of a sustainable farming program. (Sığırlar, sürdürülebilir bir çiftçilik programının bir parçasıydı.)
  7. The beeves were taken to the auction house to be sold. (Sığırlar satılmak üzere müzayede evine götürüldü.)
  8. The beeves were transported to the slaughterhouse for processing. (Sığırlar işleme için kesimhaneye taşındı.)
  9. The beeves were used to plow the fields before the advent of tractors. (Sığırlar, traktörlerin icadından önce tarlaları sürmek için kullanılırdı.)
  10. The beeves were considered sacred in some cultures. (Sığırlar bazı kültürlerde kutsal olarak kabul edilirdi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.