Become Used To İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Become Used To Kelimesinin Türkçe Anlamı:
Become Used To, bir şeye veya duruma alışmak anlamına gelir.
Become Used To İle İlgili 20 Örnek Cümle:
- I’ve become used to waking up early since I started my new job. (Yeni işime başladığımdan beri erken kalkmaya alıştım.)
- It takes time to become used to living in a new city. (Yeni bir şehirde yaşamaya alışmak zaman alır.)
- We need to become used to wearing masks in public places. (Kamu alanlarında maske takmaya alışmamız gerekiyor.)
- He has become used to his new wheelchair after a few weeks. (Birkaç hafta sonra yeni tekerli sandalyesine alıştı.)
- It’s important to become used to speaking in front of large audiences if you want to be a good public speaker. (İyi bir konuşmacı olmak istiyorsanız, büyük kitlelerin önünde konuşmaya alışmak önemlidir.)
- It can be difficult to become used to a new boss and their management style. (Yeni bir patron ve onun yönetim tarzına alışmak zor olabilir.)
- She had to become used to the cold weather when she moved to Alaska. (Alaska’ya taşındığında soğuk havaya alışmak zorunda kaldı.)
- It’s hard to become used to a new diet when you’ve been eating the same way for years. (Yıllar boyunca aynı şekilde yediğinizde yeni bir diyetle alışmak zor olabilir.)
- I’m slowly becoming used to working from home. (Evden çalışmaya yavaş yavaş alışıyorum.)
- It can be challenging to become used to driving on the opposite side of the road when traveling to a foreign country. (Yabancı bir ülkeye seyahat ettiğinizde, karşı yönden araba kullanmaya alışmak zor olabilir.)
- It takes time to become used to using a new computer program. (Yeni bir bilgisayar programını kullanmaya alışmak zaman alır.)
- She had to become used to being away from her family when she went to college. (Koleje gittiğinde ailesinden uzakta olmaya alışmak zorunda kaldı.)
- It’s important to become used to exercising regularly if you want to improve your fitness. (Fitnessinizi artırmak istiyorsanız, düzenli eg
zersizlik yapmaya alışmak önemlidir.)
- He had to become used to the noise of the city after living in a quiet town for years. (Yıllarca sessiz bir kasabada yaşadıktan sonra şehir gürültüsüne alışmak zorunda kaldı.)
- It can be hard to become used to a new language when you’re older. (Yaşlandığınızda yeni bir dil öğrenmeye alışmak zor olabilir.)
- She’s still becoming used to the idea of being a mother. (Anne olma fikrine hala alışıyor.)
- It’s important to become used to budgeting your money if you want to save for the future. (Geleceğe para biriktirmek istiyorsanız, paranızı bütçelemeye alışmak önemlidir.)
- He had to become used to the new rules and regulations when he started working for the government. (Hükümette çalışmaya başladığında yeni kurallara ve düzenlemelere alışmak zorunda kaldı.)
- It’s important to become used to studying regularly if you want to do well in school. (Okulda iyi iş çıkarmak istiyorsanız, düzenli olarak çalışmaya alışmak önemlidir.)
- She had to become used to living with roommates when she moved into a dormitory. (Yurtta yaşamaya taşındığında, oda arkadaşlarıyla yaşamaya alışmak zorunda kaldı.)
- It takes time to become used to using a new phone or tablet. (Yeni bir telefon veya tablet kullanmaya alışmak zaman alır.)
Hemen Yorum Yaz