Become Known As İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Become Known As İle İlgili Cümleler
Kelime Türü: Fiil
Anlamı: Popüler veya tanınmış bir isim veya marka olmak için bir şey yapmak veya başarmak.
Örnek Cümleler:
- She wants to become known as an expert in her field. (O, alanında bir uzman olarak tanınmak istiyor.)
- The singer hopes to become known as the voice of a generation. (Şarkıcı, bir neslin sesi olarak tanınmak umuduyla.)
- He worked hard to become known as a successful businessman. (Başarılı bir iş adamı olarak tanınmak için çok çalıştı.)
- The company is trying to become known as a leader in sustainable business practices. (Şirket, sürdürülebilir iş uygulamalarında lider olarak tanınmaya çalışıyor.)
- She wants to become known as a writer who inspires others. (Başkalarını ilham veren bir yazar olarak tanınmak istiyor.)
- The athlete hopes to become known as the best in his sport. (Sporunda en iyisi olarak tanınmak umuduyla.)
- The restaurant aims to become known as the go-to place for delicious, healthy food. (Restoran, lezzetli ve sağlıklı yemekler için gidilecek yer olarak tanınmayı amaçlıyor.)
- He worked hard to become known as a philanthropist who gives back to his community. (Toplumuna geri veren bir hayırsever olarak tanınmak için çok çalıştı.)
- The artist wants to become known as a master of her craft. (Sanatçı, mesleğinin ustası olarak tanınmak istiyor.)
- The company hopes to become known as a pioneer in new technology. (Yeni teknolojide öncü olarak tanınmak umuduyla.)
- She worked tirelessly to become known as a champion of women’s rights. (Kadın haklarının şampiyonu olarak tanınmak için yorulmadan çalıştı.)
- The musician hopes to become known as a composer of timeless classics. (Zamanı aşan klasiklerin bestecisi olarak tanınmak umuduyla.)
- The brand is trying to become known as a provider of luxury goods. (Marka, lüks malların sağlayıcısı olarak tanınmaya çalışıyor.)
- She wants to become known as a role model for young girls everywhere. (Her yerdeki genç kızlar için bir rol model olarak tanınmak istiyor.)
- The company aims to become known as a socially responsible organization. (Sosyal olarak sorumlu bir kuruluş olarak tanınmayı amaçlıyor.)
- The author worked hard to become known as a master of suspense. (Gerilimin ustası olarak tanınmak için çok çalıştı.)
- The entrepreneur hopes to become known as a disruptor in his industry. (Sektöründe bir devrimci olarak tanınmak umuduyla.)
- The museum wants to become known as a hub for art and culture. (Sanat ve kültürün merkezi olarak tanınmak istiyor.)
- She worked tirelessly to become known as a trailblazer in her profession. (Mesleğinde öncü olarak tan
- The startup aims to become known as a game-changer in the tech industry. (Teknoloji sektöründe oyun değiştirici olarak tanınmayı hedefliyor.)
Türkçe Karşılıklar:
- O, alanında bir uzman olarak tanınmak istiyor.
- Şarkıcı, bir neslin sesi olarak tanınmak umuduyla.
- Başarılı bir iş adamı olarak tanınmak için çok çalıştı.
- Şirket, sürdürülebilir iş uygulamalarında lider olarak tanınmaya çalışıyor.
- Başkalarını ilham veren bir yazar olarak tanınmak istiyor.
- Sporunda en iyisi olarak tanınmak umuduyla.
- Restoran, lezzetli ve sağlıklı yemekler için gidilecek yer olarak tanınmayı amaçlıyor.
- Toplumuna geri veren bir hayırsever olarak tanınmak için çok çalıştı.
- Sanatçı, mesleğinin ustası olarak tanınmak istiyor.
- Yeni teknolojide öncü olarak tanınmak umuduyla.
- Kadın haklarının şampiyonu olarak tanınmak için yorulmadan çalıştı.
- Zamanı aşan klasiklerin bestecisi olarak tanınmak umuduyla.
- Marka, lüks malların sağlayıcısı olarak tanınmaya çalışıyor.
- Her yerdeki genç kızlar için bir rol model olarak tanınmak istiyor.
- Sosyal olarak sorumlu bir kuruluş olarak tanınmayı amaçlıyor.
- Gerilimin ustası olarak tanınmak için çok çalıştı.
- Sektöründe bir devrimci olarak tanınmak umuduyla.
- Sanat ve kültürün merkezi olarak tanınmak istiyor.
- Mesleğinde öncü olarak tanınmak için yorulmadan çalıştı.
- Teknoloji sektöründe oyun değiştirici olarak tanınmayı hedefliyor.
Hemen Yorum Yaz