Batshit İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Batshit Nedir?
Batshit, deli, çılgın veya saçma anlamlarına gelen bir argo terimdir.
Örnek Cümleler:
- She went batshit crazy when she found out he had cheated on her. (Onun aldatma yaptığını öğrenince tamamen çılgına döndü.)
- I can’t believe he quit his job without having another one lined up, he must be batshit insane. (Başka bir işi olmadan işinden ayrıldığına inanamıyorum, tamamen deli olmalı.)
- The conspiracy theory he believes in is batshit crazy. (İnandığı komplo teorisi tamamen saçma.)
- My ex-girlfriend is batshit jealous. (Eski kız arkadaşım tamamen kıskanç.)
- That roller coaster was batshit scary. (O lunapark treni tamamen korkunçtu.)
- The politician’s statement was batshit ridiculous. (Politikacının açıklaması tamamen saçmaydı.)
- I think the idea of living off the grid is batshit insane. (Ağ bağlantısından ayrı yaşama fikri tamamen deli.)
- The haunted house attraction was batshit creepy. (Perili ev etkinliği tamamen ürkütücüydü.)
- My boss’s idea to launch a new product without conducting any market research is batshit stupid. (Patronumun, hiçbir pazar araştırması yapmadan yeni bir ürün çıkarma fikri tamamen aptalca.)
- The amount of work she takes on is batshit crazy. (Üstlendiği iş miktarı tamamen deli gibi.)
- I can’t believe he spent all his savings on that batshit expensive car. (O çok pahalı arabaya tüm birikimlerini harcadığına inanamıyorum.)
- The horror movie we watched last night was batshit terrifying. (Dün gece izlediğimiz korku filmi tamamen korkunçtu.)
- The prank they pulled on him was batshit hilarious. (Onunla yaptıkları şaka tamamen komikti.)
- I don’t know what she’s talking about, it all sounds batshit crazy to me. (Ne hakkında konuştuğunu bilmiyorum, hepsi bana tamamen saçma geliyor.)
- The weather this week has been batshit crazy. (Bu hafta hava tamamen çılgınca.)
- The celebrity’s fashion choices are always batshit outrageous. (Ünlünün moda seçimleri her zaman tamamen çılgın.)
- He’s batshit obsessed with his new hobby. (Yeni hobisiyle tamamen takıntılı.)
- That party was batshit wild. (O parti tamamen çılgındı.)
- The idea of skydiving scares me, it’s batshit insane. (Paraşütle atlamak fikri beni korkutuyor, tamamen deli.)
- Her taste in music is batshit eclectic. (Müzik zevki tamamen karışık.)
Devamı:
Örnek Cümleler:
- The politician’s behavior at the debate was batshit bizarre. (Politikacının tartışmadaki davranışı tamamen tuhaf.)
- My neighbor’s dog barks all night, it’s batshit annoying. (Komşumun köpeği tüm gece havlıyor, tamamen sinir bozucu.)
- The traffic during rush hour is batshit crazy. (İş çıkışı trafiği tamamen çılgın.)
- I don’t know how he can eat that batshit spicy food. (Nasıl o kadar acılı yemek yiyebilir bilmiyorum.)
- The plot twist in that movie was batshit unexpected. (O filmdeki olay örgüsü dönümü tamamen beklenmedikti.)
- I’m not going to that bar, the prices are batshit insane. (O bara gitmeyeceğim, fiyatlar tamamen deli gibi.)
- The hike we went on yesterday was batshit challenging. (Dün yaptığımız yürüyüş tamamen zorluydu.)
- His driving is batshit reckless. (Onun sürüşü tamamen sorumsuz.)
- I can’t believe she’s considering getting back together with him, he’s batshit toxic. (Onunla tekrar bir araya gelmeyi düşündüğüne inanamıyorum, tamamen zararlı.)
- The concert last night was batshit amazing. (Dün geceki konser tamamen harikaydı.)
Hemen Yorum Yaz