Bathe İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Bathe (Fiil) – Yıkanmak, Banyo yapmak
- I like to bathe in the ocean during the summer. (Yazın denizde yıkanmaktan hoşlanırım.)
- She always bathes her children before bed. (Çocuklarını yatmadan önce her zaman yıkar.)
- The puppy needs to be bathed because it rolled in the mud. (Yavru köpek, çamurda yuvarlandığı için yıkanması gerekiyor.)
- I don’t have time to bathe, I’ll just take a quick shower. (Yıkamak için zamanım yok, sadece hızlı bir duş alacağım.)
- The hotel has a hot tub where guests can bathe. (Otelde konukların banyo yapabileceği bir jakuzi var.)
- The baby cried while his mother bathed him. (Anne onu yıkarken bebek ağladı.)
- He loves to bathe in the sun for hours. (Saatlerce güneşte yıkanmaktan hoşlanır.)
- The doctor said not to bathe for a week after surgery. (Doktor, ameliyattan sonra bir hafta boyunca yıkanmamamı söyledi.)
- I like to bathe with lavender scented bath salts. (Lavanta kokulu banyo tuzlarıyla yıkanmaktan hoşlanırım.)
- The birds bathe in the birdbath in my backyard. (Kuşlar bahçemdeki kuş banyosunda yıkanırlar.)
- I always bathe my feet after a long day at work. (Uzun bir iş gününden sonra her zaman ayaklarımı yıkarım.)
- The cat hates to bathe and always tries to escape. (Kedi, yıkanmaktan nefret eder ve her zaman kaçmaya çalışır.)
- He decided to bathe in the river since there was no shower nearby. (Yakında duş yoktu, bu yüzden nehirda yıkanmaya karar verdi.)
- She spent a long time bathing in the bathtub and relaxing. (Banyoda uzun süre yıkandı ve dinlendi.)
- The car needs to be washed and bathed before the road trip. (Yolculuktan önce araba yıkanmalı ve yıkanmalı.)
- The children were delighted to bathe in the hotel’s swimming pool. (Çocuklar, otelin yüzme havuzunda yıkanmaktan çok mutlu oldular.)
- She loves to bathe her baby in a tub with rubber duckies. (Lastik ördeklerle dolu bir küvette bebeğini yıkamaktan hoşlanır.)
- The athlete bathed in ice after the marathon to soothe his muscles. (Maratondan sonra kaslarını rahatlatmak için buzda yıkandı.)
- The soap bubbles were everywhere when the kids bathed. (Çocuklar yıkandığında sabun köpükleri her yerdeydi.)
- The hotel staff offered to bathe the guest’s dog for a small fee. (Otel çalışanları, küçük bir ücret karşılığında mis
afirin canim, cok tesekkurler.
More Examples:
- The swimmer bathed in the pool after her practice. (Yüzücü antrenmanından sonra havuzda yıkandı.)
- I always feel refreshed after I bathe. (Her zaman yıkandıktan sonra tazelenmiş hissederim.)
- She filled the bathtub with warm water to bathe her baby. (Bebeğini yıkamak için küveti sıcak suyla doldurdu.)
- He loves to bathe outside in the rain. (Yağmurda dışarıda yıkanmaktan hoşlanır.)
- She put on relaxing music while she bathed in the tub. (Küvette yıkanırken rahatlatıcı müzik açtı.)
- The maid will come and bathe the patient every day. (Hasta her gün gelip banyo yapacak.)
- The hotel’s spa offers a variety of bathing experiences. (Otelin spa merkezi çeşitli banyo deneyimleri sunuyor.)
- I always bathe my dog after she plays in the park. (Köpeğimi parkta oynadıktan sonra her zaman yıkarım.)
- She uses natural soaps and oils when she bathes. (Yıkandığında doğal sabunlar ve yağlar kullanır.)
- The car was so dirty that it needed a deep cleanse and a good bath. (Araba çok kirliydi, derin bir temizlik ve iyi bir yıkama gerekiyordu.)
- He prefers to bathe in the morning to start his day fresh. (Güne taze başlamak için sabahları yıkanmayı tercih eder.)
- She loves to bathe in the moonlight at night. (Geceleri ay ışığında yıkanmaktan hoşlanır.)
- The baby giggled while his mother bathed him. (Anne onu yıkarken bebek kıkırdadı.)
- She had to bathe her injured arm carefully. (Yaralı kolunu dikkatlice yıkaması gerekiyordu.)
- The hot springs are the perfect place to bathe and relax. (Sıcak su kaynakları yıkanmak ve dinlenmek için mükemmel bir yerdir.)
- I usually bathe my face in cold water to wake up in the morning. (Sabahları uyanmak için yüzümü genellikle soğuk suyla yıkarım.)
- She was too tired to bathe and just went straight to bed. (Yıkanacak kadar yorgun değildi ve doğrudan yatağa gitti.)
- The baby enjoyed playing with the bubbles while being bathed. (Yıkanırken kabarcıklarla oynamaktan keyif alan bebek.)
- She had to bathe in the sink since the shower was broken. (Duş bozulduğu için lavaboda yıkandı.)
- The spa offers a luxurious bathing experience with scented candles and soft music. (Spa, kokulu mumlar ve yumuşak müzikle lüks bir banyo deneyimi sunar.)
Hemen Yorum Yaz