Bathe İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bathe İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bathe (Fiil) – Yıkanmak, Banyo yapmak

  1. I like to bathe in the ocean during the summer. (Yazın denizde yıkanmaktan hoşlanırım.)
  2. She always bathes her children before bed. (Çocuklarını yatmadan önce her zaman yıkar.)
  3. The puppy needs to be bathed because it rolled in the mud. (Yavru köpek, çamurda yuvarlandığı için yıkanması gerekiyor.)
  4. I don’t have time to bathe, I’ll just take a quick shower. (Yıkamak için zamanım yok, sadece hızlı bir duş alacağım.)
  5. The hotel has a hot tub where guests can bathe. (Otelde konukların banyo yapabileceği bir jakuzi var.)
  6. The baby cried while his mother bathed him. (Anne onu yıkarken bebek ağladı.)
  7. He loves to bathe in the sun for hours. (Saatlerce güneşte yıkanmaktan hoşlanır.)
  8. The doctor said not to bathe for a week after surgery. (Doktor, ameliyattan sonra bir hafta boyunca yıkanmamamı söyledi.)
  9. I like to bathe with lavender scented bath salts. (Lavanta kokulu banyo tuzlarıyla yıkanmaktan hoşlanırım.)
  10. The birds bathe in the birdbath in my backyard. (Kuşlar bahçemdeki kuş banyosunda yıkanırlar.)
  11. I always bathe my feet after a long day at work. (Uzun bir iş gününden sonra her zaman ayaklarımı yıkarım.)
  12. The cat hates to bathe and always tries to escape. (Kedi, yıkanmaktan nefret eder ve her zaman kaçmaya çalışır.)
  13. He decided to bathe in the river since there was no shower nearby. (Yakında duş yoktu, bu yüzden nehirda yıkanmaya karar verdi.)
  14. She spent a long time bathing in the bathtub and relaxing. (Banyoda uzun süre yıkandı ve dinlendi.)
  15. The car needs to be washed and bathed before the road trip. (Yolculuktan önce araba yıkanmalı ve yıkanmalı.)
  16. The children were delighted to bathe in the hotel’s swimming pool. (Çocuklar, otelin yüzme havuzunda yıkanmaktan çok mutlu oldular.)
  17. She loves to bathe her baby in a tub with rubber duckies. (Lastik ördeklerle dolu bir küvette bebeğini yıkamaktan hoşlanır.)
  18. The athlete bathed in ice after the marathon to soothe his muscles. (Maratondan sonra kaslarını rahatlatmak için buzda yıkandı.)
  19. The soap bubbles were everywhere when the kids bathed. (Çocuklar yıkandığında sabun köpükleri her yerdeydi.)
  20. The hotel staff offered to bathe the guest’s dog for a small fee. (Otel çalışanları, küçük bir ücret karşılığında mis

afirin canim, cok tesekkurler.

More Examples:

  1. The swimmer bathed in the pool after her practice. (Yüzücü antrenmanından sonra havuzda yıkandı.)
  2. I always feel refreshed after I bathe. (Her zaman yıkandıktan sonra tazelenmiş hissederim.)
  3. She filled the bathtub with warm water to bathe her baby. (Bebeğini yıkamak için küveti sıcak suyla doldurdu.)
  4. He loves to bathe outside in the rain. (Yağmurda dışarıda yıkanmaktan hoşlanır.)
  5. She put on relaxing music while she bathed in the tub. (Küvette yıkanırken rahatlatıcı müzik açtı.)
  6. The maid will come and bathe the patient every day. (Hasta her gün gelip banyo yapacak.)
  7. The hotel’s spa offers a variety of bathing experiences. (Otelin spa merkezi çeşitli banyo deneyimleri sunuyor.)
  8. I always bathe my dog after she plays in the park. (Köpeğimi parkta oynadıktan sonra her zaman yıkarım.)
  9. She uses natural soaps and oils when she bathes. (Yıkandığında doğal sabunlar ve yağlar kullanır.)
  10. The car was so dirty that it needed a deep cleanse and a good bath. (Araba çok kirliydi, derin bir temizlik ve iyi bir yıkama gerekiyordu.)
  11. He prefers to bathe in the morning to start his day fresh. (Güne taze başlamak için sabahları yıkanmayı tercih eder.)
  12. She loves to bathe in the moonlight at night. (Geceleri ay ışığında yıkanmaktan hoşlanır.)
  13. The baby giggled while his mother bathed him. (Anne onu yıkarken bebek kıkırdadı.)
  14. She had to bathe her injured arm carefully. (Yaralı kolunu dikkatlice yıkaması gerekiyordu.)
  15. The hot springs are the perfect place to bathe and relax. (Sıcak su kaynakları yıkanmak ve dinlenmek için mükemmel bir yerdir.)
  16. I usually bathe my face in cold water to wake up in the morning. (Sabahları uyanmak için yüzümü genellikle soğuk suyla yıkarım.)
  17. She was too tired to bathe and just went straight to bed. (Yıkanacak kadar yorgun değildi ve doğrudan yatağa gitti.)
  18. The baby enjoyed playing with the bubbles while being bathed. (Yıkanırken kabarcıklarla oynamaktan keyif alan bebek.)
  19. She had to bathe in the sink since the shower was broken. (Duş bozulduğu için lavaboda yıkandı.)
  20. The spa offers a luxurious bathing experience with scented candles and soft music. (Spa, kokulu mumlar ve yumuşak müzikle lüks bir banyo deneyimi sunar.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.