Bask İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bask İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bask (noun) – press

Bask means applying pressure on something with the intention of flattening, crushing, or squeezing it.

1. My boss asked me to bask the clothes before ironing them.
   Patronum ütülemeye başlamadan önce kıyafetleri sıkmalıyım dedi.

2. She applied bask on the dough with a rolling pin to flatten it.
   Hamura yassılaştırmak için oklava ile hamura baskı uyguladı.

3. The car had a flat tire because a bask was applied to it.
   Araba tekerleği ezildi çünkü üzerine baskı uygulandı.

4. The grapes were placed in a bask to extract the juice.
   Üzümler suyunu çıkarmak için sepete konuldu.

5. He put bask on the brakes to stop the car.
   Arabayı durdurmak için frenlere basmıştı.

6. She needed to bask harder to open the stubborn jar lid.
   İnatçı kavanoz kapağını açmak için daha sıkı baskı yapması gerekiyordu.

7. The athlete had a muscle injury due to the excessive bask applied during training.
   Atlet, antrenman sırasında uygulanan aşırı baskı nedeniyle kas yaralanması yaşadı.

8. The printer applies bask to the paper to create the printed image.
   Yazıcı, baskı yapmak için kağıda baskı uygular.

9. The workers bask the concrete to make it even.
   İşçiler betonu eşitlemek için baskı yaparlar.

10. She used bask to straighten the wrinkled dress.
    Kırışık elbiseyi düzleştirmek için baskı kullandı.

11. The press applied bask to the clay to shape it into pottery.
    Gazete baskı makineleri kilin şekillenmesi için baskı uygularlar.

12. He used a bask to compress the garbage in the trash can.
    Çöp kutusundaki çöpleri sıkıştırmak için baskı kullanıyordu.

13. The students bask their textbooks to fit them into their backpacks.
    Öğrenciler, kitaplarını sırt çantalarına sığdırmak için baskı yaparlar.

14. She had to apply bask to the sponge to get rid of the excess water.
    Fazla suyu atmak için süngere baskı yapması gerekiyordu.

15. The chef used bask to crush the garlic for the recipe.
    Şef, tarif için sarımsağı ezmek için baskı kullandı.

16. The wrestler won the match by applying bask to his opponent.
    Güreşç

17. She accidentally basked her finger in the door and it hurt badly.
    Kapıya dikkatsizce parmağını sıktı ve çok acıdı.

18. The workers used a bask to flatten the soil before laying the pavement.
    İşçiler, kaldırımı döşemeden önce toprağı düzleştirmek için baskı kullandılar.

19. The company used bask to compress the cardboard boxes for shipping.
    Şirket, sevkiyat için karton kutuları sıkıştırmak için baskı kullandı.

20. He needed to apply bask to the weights to fit them into the suitcase.
    Ağırlıkları valize sığdırmak için baskı yapması gerekiyordu.