Basher İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Basher İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Basher

Basher kelimesi İngilizcede “dövücü, yumruklar atan kimse” anlamına gelir. Bu kelime, genellikle bir dövüş sporunda iyi olan veya kendini dövüş sanatlarında yetiştirmiş olan bir kişiyi tanımlamak için kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. John is a skilled basher, he can knock out his opponents with a single punch. (John, yetenekli bir dövücüdür, tek bir yumrukla rakiplerini nakavt edebilir.)
  2. The bar fight broke out when a basher started punching someone. (Bir dövücü birine yumruk atmaya başladığında, barda kavga çıktı.)
  3. I wouldn’t mess with him, he’s known to be a basher. (Onunla uğraşmazdım, o bir dövücü olarak bilinir.)
  4. The coach trained the team to become skilled bashers. (Antrenör, takımı yetenekli dövücüler haline getirdi.)
  5. The basher was disqualified from the boxing match for using illegal moves. (Dövücü, yasa dışı hareketler kullanarak bokstan diskalifiye edildi.)
  6. The crowd cheered as the basher knocked out his opponent. (Kalabalık, dövücü rakibini nakavt ettiğinde coşkuyla alkışladı.)
  7. The police arrested the basher for assault. (Polis, saldırı suçundan dolayı dövücüyü tutukladı.)
  8. The basher’s punches were too strong for his opponent to handle. (Dövücünün yumrukları, rakibinin üstesinden gelmek için çok güçlüydü.)
  9. The basher was known for his quick and powerful punches. (Dövücü, hızlı ve güçlü yumruklarıyla tanınırdı.)
  10. The basher’s technique was flawless, he never missed his target. (Dövücünün tekniği kusursuzdu, hiç hedefini kaçırmadı.)
  11. The basher’s training regime was intense, he spent hours in the gym every day. (Dövücünün antrenman programı yoğundu, her gün saatlerce spor salonunda geçirirdi.)
  12. The basher’s opponent was no match for him, he won the fight easily. (Dövücünün rakibi ona karşı hiç şansı yoktu, kolayca maçı kazandı.)
  13. The basher was disqualified for using an illegal punch. (Dövücü, yasa dışı bir yumruk kullanarak diskalifiye edildi.)
  14. The basher’s reputation preceded him, everyone knew he was a formidable opponent. (Dövücünün ünü kendisinden önce gelirdi, herkes onun korkulan bir rakip olduğunu bilirdi.)
  15. The basher’s opponents always underestimated him, but he proved them wrong every time. (Dövücünün rakipleri her zaman

onu küçümsediler, ancak her seferinde yanıldılar.)
16. The basher’s fighting style was aggressive and relentless. (Dövücünün dövüş stili saldırgan ve acımasızdı.)

  1. The basher was known for his knockout power, he could end a fight with one punch. (Dövücü, nakavt gücüyle tanınırdı, tek bir yumrukla maçı bitirebilirdi.)
  2. The basher’s coach taught him how to defend against different punches. (Dövücünün antrenörü, farklı yumruklara karşı nasıl savunacağını öğretti.)
  3. The basher was confident in his abilities and never backed down from a fight. (Dövücü, yeteneklerine güveniyordu ve hiçbir dövüşten kaçınmadı.)
  4. The basher’s fists were like hammers, he could break bones with a single punch. (Dövücünün yumrukları çekiç gibi idi, tek bir yumrukla kemikleri kırabilirdi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.