Barrister İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Barrister İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Barrister Nedir?

Barrister, İngiltere ve bazı diğer ülkelerde yargı sistemine özgü bir meslektir. Yasal sorunları ele alır, hukuki danışmanlık yapar ve mahkemede müvekkillerini temsil eder.

Örnek cümleler:

1. As a barrister, she specialized in family law. (Bir barrister olarak, aile hukuku konusunda uzmanlaştı.)
2. The barrister represented the defendant in court. (Barrister, sanığı mahkemede temsil etti.)
3. Barristers wear wigs and gowns in court. (Barristerler mahkemede peruk ve cüppe giyerler.)
4. She hired a barrister to represent her in the divorce case. (Boşanma davasında kendisini temsil etmek için bir barrister tuttu.)
5. The barrister’s arguments were very convincing. (Barrister’ın argümanları çok ikna ediciydi.)
6. Barristers are often called upon to give legal opinions. (Barristerler sık sık hukuki görüşlerini belirtmek için çağrılırlar.)
7. The barrister cross-examined the witness in a calm and professional manner. (Barrister tanığı sakin ve profesyonel bir şekilde sorguladı.)
8. It can be expensive to hire a barrister for legal representation. (Hukuki temsil için bir barrister tutmak pahalı olabilir.)
9. The barrister’s closing argument was very powerful. (Barrister’ın savunma konuşması çok etkileyiciydi.)
10. Barristers are not allowed to advertise their services like other professions. (Barristerler diğer meslekler gibi hizmetlerini reklam yaparak duyuramazlar.)
11. She worked as a barrister for many years before becoming a judge. (Hakim olmadan önce birçok yıl barrister olarak çalıştı.)
12. Barristers have to pass a rigorous exam called the Bar Exam. (Barristerlar Bar Sınavı denilen zorlu bir sınavı geçmek zorundadırlar.)
13. The barrister provided valuable legal advice to her client. (Barrister, müvekkiline değerli hukuki tavsiyelerde bulundu.)
14. In England, barristers are part of a legal profession known as the Bar. (İngiltere’de, barristerlar Bar olarak bilinen bir hukuk mesleğinin parçasıdır.)
15. The barrister had to do a lot of research before the trial. (Barrister, duruşmadan önce çok fazla araştırma yapmak zorunda kaldı.)
16. Some barristers specialize in criminal law, while others focus on civil law. (Bazı barristerler ceza hukuku alanında uzmanlaşırken, diğerleri medeni hukuka odaklanırlar.)
17. The barrister advised his client to settle the case out of court. (Barrister, müvekkilini davadan önce anlaşmaya varmaları konusunda tavsiyede bulundu.)
18. Barristers are required to adhere to a strict code of ethics. (Barr

isterler katı bir etik kurallarına uymak zorundadırlar.)
19. The barrister’s opening statement set the tone for the trial. (Barrister’ın açılış konuşması duruşmanın tonunu belirledi.)

20. Becoming a barrister requires a lot of hard work and dedication. (Barrister olmak için çok çalışmak ve özveri göstermek gerekiyor.)