Bang İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bang İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bang İle İlgili Cümleler

Türkçe Anlamı: Patlama, çarpışma, çatırtı gibi yüksek sese sebep olan olayları ifade eden bir kelime.

  1. The fireworks made a loud bang. (Havai fişekler yüksek bir patlama yarattı.)
  2. He banged the door shut. (Kapıyı sertçe kapattı.)
  3. The car made a loud bang when it hit the wall. (Araba, duvara çarptığında yüksek bir gürültü çıkardı.)
  4. She banged her head on the low ceiling. (Düşük tavana başını çarptı.)
  5. He banged his fist on the table to get their attention. (Dikkatlerini çekmek için masaya yumruğunu vurdu.)
  6. The storm caused a loud bang that woke me up. (Fırtına yüksek bir gürültüye sebep oldu ve beni uyandırdı.)
  7. He banged the pots and pans while cooking. (Pişirirken tencere ve tavaları sertçe çarptı.)
  8. She accidentally banged her knee on the desk. (Yanlışlıkla dizini masaya çarptı.)
  9. The old door always makes a loud bang when closed. (Eski kapı her zaman sertçe kapanınca yüksek bir gürültü çıkarır.)
  10. The thief ran away with a loud bang after breaking the window. (Hırsız pencereyi kırıp kaçarken yüksek bir gürültü çıkardı.)
  11. He banged his head against the wall in frustration. (Hayal kırıklığına uğrayarak başını duvara çarptı.)
  12. The construction workers were banging on the metal beams. (İnşaat işçileri metal kirişlere çarpıyorlardı.)
  13. The sudden bang startled everyone in the room. (Ani gürültü, odadaki herkesi ürküttü.)
  14. The basketball player banged the ball against the backboard. (Basketbol oyuncusu topu arka panoya çarptırdı.)
  15. The drummer was banging the drums loudly. (Davulcu davulları yüksek sesle çalıyordu.)
  16. The car made a loud bang when it hit the pothole. (Araba çukura çarptığında yüksek bir gürültü çıkardı.)
  17. The wrestler banged his opponent against the mat. (Güreşçi rakibini mindere sertçe vurdu.)
  18. The wind was banging the shutters against the house. (Rüzgar panjurları evin duvarına çarptırıyordu.)
  19. The children were banging their spoons on the table to make music. (Çocuklar müzik yapmak için kaşıklarını masaya vuruyorlardı.)
  1. The loud bang from the thunder scared the dog. (Gök gürültüsünden gelen yüksek gürültü köpeği korkuttu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.