Baneful İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Baneful İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Baneful

Baneful kelimesi “zararlı, kötü etkili” anlamına gelir.

  1. The baneful effects of smoking are well-known. (Sigaranın zararlı etkileri iyi bilinir.)
  2. Her baneful influence on him was obvious to everyone. (Onun üzerindeki kötü etkisi herkes tarafından açıkça görülüyordu.)
  3. The baneful influence of social media on young people is a hotly debated topic. (Sosyal medyanın gençler üzerindeki kötü etkisi tartışmalı bir konudur.)
  4. The baneful effects of climate change are already being felt in many parts of the world. (İklim değişikliğinin zararlı etkileri dünyanın birçok yerinde hissedilmeye başlandı.)
  5. He tried to warn his friend about the baneful consequences of his actions. (Arkadaşını eylemlerinin kötü sonuçları konusunda uyardı.)
  6. The baneful influence of his father led him down a dark path. (Babasının kötü etkisi onu karanlık bir yola sürükledi.)
  7. The baneful effects of pollution on the environment are undeniable. (Kirliliğin çevre üzerindeki zararlı etkileri inkar edilemez.)
  8. She tried to avoid the baneful influence of her toxic ex-boyfriend. (Toksik eski erkek arkadaşının kötü etkisinden kaçınmaya çalıştı.)
  9. The baneful consequences of his reckless behavior were clear to everyone. (Düşüncesiz davranışlarının kötü sonuçları herkes için açıktı.)
  10. The baneful effects of the pandemic on the global economy are still being felt. (Pandeminin küresel ekonomi üzerindeki zararlı etkileri hala hissediliyor.)
  11. The baneful influence of drugs on young people is a major concern for parents and educators. (Uyuşturucunun gençler üzerindeki kötü etkisi, ebeveynler ve eğitimciler için büyük bir endişe kaynağıdır.)
  12. She could see the baneful effect her negative attitude was having on her relationships. (Negatif tutumunun ilişkileri üzerindeki kötü etkisini görebiliyordu.)
  13. The baneful effects of overconsumption on the environment are becoming increasingly apparent. (Çevre üzerindeki tüketimin zararlı etkileri giderek daha belirgin hale geliyor.)
  14. The baneful influence of peer pressure can lead young people down dangerous paths. (Arkadaş baskısının kötü etkisi, gençleri tehlikeli yollara sürükleyebilir.)
  15. He was well aware of the baneful consequences of his actions, but he chose to ignore them. (Eylemlerinin kötü sonuçlarının farkındaydı, ancak onları görmezden geldi.)
  16. The baneful effects of inequality on society are a growing concern. (Eşitsizliğin toplum üzerindeki zararlı etkileri artan bir endişe kaynağıdır.)
  1. The baneful influence of extremist ideologies is a threat to global security. (Aşırılıkçı ideolojilerin kötü etkisi, küresel güvenliğe tehdit oluşturuyor.)
  2. The baneful effects of stress on mental health are well-documented. (Stresin zihinsel sağlık üzerindeki zararlı etkileri iyi belgelenmiştir.)
  3. The baneful influence of alcohol can lead to addiction and other problems. (Alkollü içeceklerin kötü etkisi, bağımlılık ve diğer sorunlara yol açabilir.)
  4. The baneful consequences of deforestation are felt by both humans and wildlife. (Ormansızlaşmanın kötü sonuçları, hem insanlar hem de vahşi yaşam tarafından hissedilir.)

Overall, the word “baneful” is used to describe something that is harmful or has negative effects. It can refer to anything from the harmful effects of smoking or pollution to the negative influence of toxic people or ideologies.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.