Banana İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Banana
Meaning: A long curved fruit with a yellow skin and soft sweet flesh.
- I eat a banana every morning for breakfast.
(Her sabah kahvaltıda bir muz yerim.) - She made a delicious banana bread.
(O lezzetli bir muzlu ekmek yaptı.) - The monkey was eating a banana.
(Maymun bir muz yiyordu.) - I like to put banana slices in my cereal.
(Kahvaltımda muz dilimlerini tahıla koyarım.) - The smoothie had banana, mango, and pineapple in it.
(Smoothie içinde muz, mango ve ananas vardı.) - I need to buy some bananas at the grocery store.
(Marketten birkaç muz almam gerekiyor.) - My favorite flavor of ice cream is banana.
(En sevdiğim dondurma aroması muzdur.) - She slipped on a banana peel and fell.
(Bir muz kabuğu üzerinde kaydı ve düştü.) - He used banana leaves to wrap the fish before cooking it.
(Balığı pişirmeden önce muz yapraklarıyla sarar.) - The recipe calls for mashed bananas.
(Tarif ezilmiş muz istiyor.) - My mom makes a great banana pudding.
(Annem harika bir muzlu puding yapar.) - He wore a shirt with a banana print on it.
(Üzerinde muz deseni olan bir gömlek giydi.) - The smoothie was too thick, so I added a banana to thin it out.
(Smoothie çok kalındı, bu yüzden inceltmek için bir muz ekledim.) - The baby loves mashed bananas.
(Bebek ezilmiş muzları çok seviyor.) - She put a banana in her backpack for a snack later.
(Daha sonra atıştırmak için sırt çantasına bir muz koydu.) - The banana tree was taller than the house.
(Muz ağacı evden daha yüksekti.) - He made a banana split with chocolate sauce and whipped cream.
(Çikolata sosu ve krema ile bir muzlu dondurma yaptı.) - She doesn’t like banana-flavored candy.
(Muz aromalı şekerlemeleri sevmez.) - The smoothie tasted too sweet, so I added a squeeze of lemon juice and a banana.
(Smoothie çok tatlıydı, bu yüzden limon suyu sıkıp bir muz ekledim.) - We planted a banana tree in our backyard.
(Arka bahçemize bir muz ağacı dikdik.)
- She used a banana to demonstrate how to properly put on a condom.
(Doğru şekilde prezervatif nasıl kullanılacağını göstermek için bir muz kullandı.) - The fruit salad had strawberries, blueberries, and sliced bananas.
(Meyve salatasında çilek, yaban mersini ve dilimlenmiş muz vardı.) - He blended together bananas, peanut butter, and almond milk to make a smoothie.
(Muzu, fıstık ezmesini ve badem sütünü karıştırarak smoothie yaptı.) - The banana was starting to turn brown, so I knew it was ripe.
(Muzun rengi kahverengileşmeye başladığı için olgun olduğunu biliyordum.) - She put a banana in the freezer to make a healthy dessert.
(Sağlıklı bir tatlı yapmak için bir muzu dondurucuya koydu.) - The banana split had three scoops of ice cream, whipped cream, and a cherry on top.
(Muzlu dondurma, üç top dondurma, krema ve üstünde bir kiraz içeriyordu.) - He slipped a banana into her backpack as a surprise snack.
(Sürpriz bir atıştırmalık olarak sırt çantasına bir muz koydu.) - The monkey peeled the banana before eating it.
(Maymun muzu yemeden önce kabuğunu soydu.) - She used mashed bananas as a substitute for eggs in her vegan baking.
(Vegan pişirme tariflerinde yumurta yerine ezilmiş muz kullandı.) - The banana boat ride was a thrilling experience.
(Muz botu gezintisi heyecan verici bir deneyimdi.)
Hemen Yorum Yaz