Ban İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Ban İle İlgili Cümleler
Ban kelimesi Türkçe dilinde yasaklamak, men etmek anlamına gelir. İngilizce dilinde de benzer anlamlar taşır. İşte ban kelimesinin İngilizce örnek cümleler:
- The government decided to ban smoking in all public places. (Hükümet tüm kamusal alanlarda sigara içmeyi yasaklamaya karar verdi.)
- The school banned cell phones on campus. (Okul, kampüste cep telefonlarını yasakladı.)
- The company banned the use of social media during working hours. (Şirket, çalışma saatleri içinde sosyal medya kullanımını yasakladı.)
- The restaurant banned customers who didn’t follow the dress code. (Restoran, giyim koduna uymayan müşterileri yasakladı.)
- The teacher banned latecomers from entering the classroom. (Öğretmen, sınıfa geç gelenleri içeri almama kararı aldı.)
- The city banned single-use plastic bags. (Şehir, tek kullanımlık plastik torbaları yasakladı.)
- The event was banned due to security concerns. (Güvenlik endişeleri nedeniyle etkinlik yasaklandı.)
- The country banned the sale of ivory products. (Ülke, fildişi ürünlerinin satışını yasakladı.)
- The website banned users who violated the terms of service. (Web sitesi, hizmet koşullarını ihlal eden kullanıcıları yasakladı.)
- The store banned smoking within 10 meters of the entrance. (Mağaza, girişin 10 metre yakınında sigara içmeyi yasakladı.)
- The city council banned fireworks during the dry season. (Belediye meclisi, kurak sezonunda havai fişekleri yasakladı.)
- The airline banned passengers from bringing liquids on board. (Hava yolu, yolcuların sıvıları uçağa getirmesini yasakladı.)
- The government banned the production of certain chemicals. (Hükümet, belirli kimyasalların üretimini yasakladı.)
- The company banned employees from using company resources for personal projects. (Şirket, çalışanların şirket kaynaklarını kişisel projeler için kullanmalarını yasakladı.)
- The school banned students from leaving campus during lunch hour. (Okul, öğle arasında öğrencilerin kampüsü terk etmelerini yasakladı.)
- The government banned the sale of certain medications without a prescription. (Hükümet, reçetesiz belirli ilaçların satışını yasakladı.)
- The park banned dogs from entering the playground. (Park,
çocuk oyun alanına köpeklerin girmesini yasakladı.)
18. The company banned the use of personal laptops at work. (Şirket, iş yerinde kişisel dizüstü bilgisayarlarının kullanımını yasakladı.)
- The government banned the hunting of endangered species. (Hükümet, nesli tehlike altındaki türlerin avlanmasını yasakladı.)
- The museum banned photography in certain exhibits. (Müze, belirli sergilerde fotoğraf çekmeyi yasakladı.)
Türkçe karşılıklar:
- Sigara içmeyi yasaklamak
- Cep telefonlarını yasaklamak
- Sosyal medya kullanımını yasaklamak
- Giyim koduna uymayan müşterileri yasaklamak
- Geç gelenleri içeri almamak
- Tek kullanımlık plastik torbaları yasaklamak
- Güvenlik endişeleri nedeniyle etkinliği yasaklamak
- Fildişi ürünlerinin satışını yasaklamak
- Hizmet koşullarını ihlal eden kullanıcıları yasaklamak
- Girişin 10 metre yakınında sigara içmeyi yasaklamak
- Kurak sezonunda havai fişekleri yasaklamak
- Yolcuların uçağa sıvı getirmesini yasaklamak
- Belirli kimyasalların üretimini yasaklamak
- Şirket kaynaklarını kişisel projeler için kullanmalarını yasaklamak
- Öğle arasında kampüsü terk etmelerini yasaklamak
- Reçetesiz belirli ilaçların satışını yasaklamak
- Köpeklerin çocuk oyun alanına girmesini yasaklamak
- İş yerinde kişisel dizüstü bilgisayarlarının kullanımını yasaklamak
- Nesli tehlike altındaki türlerin avlanmasını yasaklamak
- Belirli sergilerde fotoğraf çekmeyi yasaklamak.
Hemen Yorum Yaz